"لم تكن حتى" - Translation from Arabic to Turkish

    • bile değildi
        
    • bile değilmiş
        
    • bile yoktu
        
    • bile değildin
        
    Çılgınsın, Keyes, kadın trende bile değildi. Open Subtitles ,إنها لم تكن حتى على متن القطار أعرف ذلك
    Buraya büyük bir pencere. Biraz kendimizi kaptırdığımızı kabul ediyorum. Üstelik hepsi Franck'ın suçu bile değildi. Open Subtitles أعترف بأننا أندمجنا قليلاً وتلك لم تكن حتى غلطة فرانك
    Hatta tamam olmaya yakın bile değildi çünkü seninle paylaşamadım. Open Subtitles لم تكن حتى قريبة من الكمال لأنني لم أستطع مشاركة النجاح معكِ
    Bakın haberlerde duyduğuma göre alev kızı öldüren şey bile değilmiş. Open Subtitles إسمع، سمعتُ في الأخبار بأن النار لم تكن حتى الشيء الذي قتلها.
    1975' de annem lise de bile değilmiş. Open Subtitles فى 1975, لربما امى لم تكن حتى فى الثانوية.
    Onu yanıma aldığımda ayakkabısı bile yoktu. Open Subtitles عندما اكتشـفتها، لم تكن حتى تمتلكُ حـذاءاً.
    Way Canına Gergin bile değildin kardeşim.Ben iyiyim. Open Subtitles واو, لم تكن حتى متوتر , أنا جيد
    Aslında Phil Collins cd sini bıraktı ama o benim bile değildi. Open Subtitles ترك لي اسطوانة لفيل كولينز لم تكن حتى تخصني.
    Bir nakavt bile değildi. Bildiğin uçtular... Open Subtitles لم تكن حتى ضربةً قاضية لقد طارا بحق الجحيم
    Kırmızı Bölge'ye gitmek benim fikrim bile değildi. Open Subtitles لم تكن حتى فكرتي أن أذهب إلى المنطقة الحمراء
    Tropik fırtına bile değildi. Hatırlıyor musun? Open Subtitles لم تكن حتى عاصفة استوائية أتذكرين ذلك؟
    Onun gerçek kızı bile değildi. Open Subtitles التي لم تكن حتى أبنتها الحقيقية
    Hayır. Julia orada bile değildi. Open Subtitles جوليا لم تكن حتى هناك
    Klüpler "fena değil" bile değildi. Open Subtitles النوادي لم تكن حتى جيدة
    Harlan, sadece oral seks yaptım. Flört bile değildi. Open Subtitles هارلان ) لقد قمت بلعق ذكرك) - لم تكن حتى مواعدة -
    Hatta bayan bile değilmiş ama gerçekten kördü ki bu iyi bir şey çünkü kahvesini bana atmaya kalktığında ıskaladı ve hamile bir bayana isabet ettirdi. Open Subtitles وانها لم تكن حتى امرأة لكنه كان أعمى حقا، والذي كان جيدا لأنه عندما أراد رمي قهوته في وجهي،
    Çavuş Diamond'ın silahı uyum sağlamadı. Cuma ve Pazartesi, şehirde bile değilmiş. Open Subtitles إذن، سلاح الرقيب (دايموند) لم يتطابق لم تكن حتى في البلدة يومي الجمعة والاثنين
    Dolaplarınızı karıştırıp bulun demesem varlıklarından haberiniz bile yoktu yahu. Open Subtitles لم تكن حتى تعرف بوجودها حتى طلبت منك البحث في الخزانة والعثور عليها.
    Ben okudum. Senin haberin bile yoktu. Open Subtitles بل قرأته وأنت لم تكن حتى تعلم بشأنه
    Sen orada bile değildin. Şimdi kapa çeneni. Open Subtitles إنك لم تكن حتى هناك لذا أصمت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more