"لم يبدُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • benzemiyordu
        
    • görünmedi
        
    • benzemedi
        
    • görünmüyordu
        
    • görünmemişti
        
    • gibi gelmedi
        
    Evet, taksiye bindim ama şoför ehliyetteki fotoğrafa hiç mi hiç benzemiyordu ben de atlayıp kaçtım. Open Subtitles نعم, لقد كنت في تاكسي لكن السائق لم يبدُ على الإطلاق كما في صورة رخصته لذا قفزت خارجاً و هربت
    Geri döndüğümde, oğlum şaşırmışa benzemiyordu, sanki... Open Subtitles عندما عُدت، لم يبدُ .. ابني مندهشاً، كأنّه
    Ama o birisini öldürecek türde birisi gibi hiç görünmedi. Open Subtitles لكنّه لم يبدُ من الأشخاص الذين يقتلون أحداً.
    Başta o kadar kötü görünmedi. Open Subtitles لم يبدُ الأمرَ سيئاً في البداية
    Bu hiç teşekküre benzemedi. Open Subtitles لم يبدُ في سؤالك ولا حتّى لمحة شُكر.
    Ve çılgın hayatımda ilk kez her şey tamamen darmadağın görünmüyordu. Open Subtitles لأوّل مرّة في حياتي الجنونيّة لم يبدُ كلّ شيء تامّ المثاليّة ولا تامّ الفوضى.
    Bana o kadar kötü bir iş görünmemişti, anlıyor musunuz? Open Subtitles لم يبدُ الأمر سيئاً , أتعرفين ؟
    Bu konuyu evinde konuşmak pek iyi bir fikir gibi gelmedi. Open Subtitles لم يبدُ لي التحدُّث إليكَ حيال هذا الأمر في بيتكَ بالفكرة الجيّدة.
    Telefonuna benzemiyordu ve ben de ona güvenmiyorum bu yüzden müdahale etmelerini söyledim. Open Subtitles لم يبدُ كهاتف، ولا أثق بها، لذا أمرتهم بالهجوم.
    - Çay salonundaki adam sana iyilik borcu olan birine benzemiyordu. Open Subtitles الرجل الذي كان في المطعم، لم يبدُ أنّه كان مدينًا لك بصنيع.
    Aslında kötü bir çocuğa benzemiyordu. Open Subtitles لم يبدُ كـ طفلٍ سيّء في الحقيقة
    Tuhaf birine benzemiyordu, Alex. Open Subtitles لم يبدُ غريباً أليكس
    Tuhaf birine benzemiyordu, Alex. Open Subtitles لم يبدُ غريباً أليكس
    Hiç de öyle görünmedi ama. Open Subtitles حسناً ، لم يبدُ الأمر كذلك
    Jack hiçbir zaman parayı önemseyen biri gibi görünmedi. Open Subtitles لم يبدُ (جاك) قط كشخص يهتم كثيراً بالمال.
    ÖIdürdüğüm o zavallı hemşire hakkında yazdığın hikâye beni eğlendirmişti fakat Freddie Lounds tarzı gibi görünmedi bana. Open Subtitles لقد أمتعني ذلك المقال الذي كتبتيه بشأنتلكالممرضةالمسكينة... التي قتلتها ولكنه لم يبدُ لي بحق كعمل أصيل لـ(فريدي لاوندز)
    Bu hiç teşekküre benzemedi. Open Subtitles {\pos(190,220)} لم يبدُ في سؤالك ولا حتّى لمحة شُكر.
    Bu hiç teşekküre benzemedi. Open Subtitles {\pos(190,220)} لم يبدُ في سؤالك ولا حتّى لمحة شُكر.
    Ama birisinin eve zorla girdiğini duyduğumuzda, pek de endişeli görünmüyordu. Open Subtitles لكن، حينما سمعنا أحدهم يقتحم المكان، لم يبدُ قلقاً
    Ve çılgın hayatımda ilk kez her şey tamamen darmadağın görünmüyordu. Open Subtitles لأوّل مرّة في حياتي الجنونيّة لم يبدُ كلّ شيء تامّ المثاليّة ولا تامّ الفوضى.
    - Bana, pek de kötü gibi görünmemişti. Open Subtitles لم يبدُ مريضاً عندما رأيته
    "Ölüm, ölülerin üzerini kaplamış önlerinde onlara bakarken tüm canları bitmiş ölüler, hiç bu kadar ölü görünmemişti." Open Subtitles "لم يبدُ الموت أكثر ميتة من الموت الموجود أمامهم الآن..." "إستُنزفت الحياة بالكامل، ولم يبقَ سوى الموت من يغطي الميت."
    Bana ciddi bir tehlike gibi gelmedi hiç. Open Subtitles لم يبدُ يوماً أنّه يشكّل خطراً حقيقيّاً
    Bana çok uzun bir zaman önceymiş gibi gelmedi nedense. Open Subtitles لم يبدُ لي أنها ستكون علاقة طويلة المدى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more