"لم يتركوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • bırakmadılar
        
    • kalmadı
        
    • bırakmamışlar
        
    • kalmamış
        
    • bırakmadı
        
    • bırakmıyorlar
        
    • bırakmışlar zaten
        
    • hiç ayrılmamış
        
    Şu anda kadar, durdurulamaz gibi görünen yıkım dalgasının ardında hiç canlı bırakmadılar. Open Subtitles بالإضافة انهم لم يتركوا أحد حي في أعقاب على ما يبدو موجة دمار لن تتوقف
    Sorun ne? Çünkü herhangi bir not bırakmadılar veya aramadılar. Open Subtitles لأنهم لم يتركوا ملاحظة لم يتصلوا و لم يفعلوا أي شيء
    Kardeşlerimizin bizi kurtarmasını beklemekten başka yapacak bir şey kalmadı. Open Subtitles لم يتركوا لنا شيء لنفعله لكن سننتظر إخوتنا لإنقاذنا قريبا
    Yanlış olan ne? Not bırakmamışlar. Open Subtitles لأنهم لم يتركوا ملاحظة لم يتصلوا و لم يفعلوا أي شيء
    Hiçbir şey kalmamış. Her şeyi almışlar. Herşeyi. Open Subtitles لم يتركوا شيئا, لقد اخذوا كل شئ بالتأكيد فعلوا
    Kuzeyliler Iona'da tek kişiyi sağ bırakmadı Kells'de de bırakmayacaklar. Open Subtitles رجال الشمال لم يتركوا أى شخص "فى "آيونا" وكذلك سيفعلوا فى "كلس
    Bana bombayı patlatmaktan başka seçenek bırakmıyorlar. Open Subtitles لم يتركوا لي خيار سوى أن يفجروا
    Buradaki bir kişinin tam evlenmek isteyeceği bir kız, öyle İngiltere'den hiç ayrılmamış, dayanıksız bir küçük hanım değil. Open Subtitles أنها بالضبط ذلك النوع من الفتيات التي يتمنى الشخص الزواج منها هنا وليست كالفتيات الصغيرات الضعيفات اللاتين لم يتركوا إنجلترا قط
    Nereye gittikleri hakkında bir harita bırakmadılar ya? ! Open Subtitles هؤلاء الشباب لم يتركوا خريطة وراءهم لأين سيذهبون
    - Seçim şansı bırakmadılar. - Elbette seçim şansın vardı. Open Subtitles لم يتركوا لي أي خيار ـ لا بل هناك خيار آخر
    - herşeyi geride bırakmadılar.. sadece saygı duydukları şeyleri yanına aldılar. Open Subtitles لم يتركوا كل شئ ورحلوا بل الأشياء التيي أخذوها فقط
    Kolombiya'lılar herşeyi yerle bir etti. Hiçbir şey kalmadı. Open Subtitles الكولمبيون هدموا كل شيء لم يتركوا شيء ورائهم
    Bize başka bir şey kalmadı. Hatırlamak dışında. Open Subtitles لم يتركوا شيئا قط فقط وجوه لنتذكرها
    Geriye birşey kalmadı. Open Subtitles ؟ لم يتركوا شيئاً كل شيء مفقود
    Not bırakmamışlar. Aramadılar ya da başka bir şey yapmadılar. Open Subtitles لأنهم لم يتركوا ملاحظة لم يتصلوا و لم يفعلوا أي شيء
    Teknoloji hakkındaki bilgimiz sınırlı ve Atalar ihmalkârlık ederek kullanma kılavuzları bırakmamışlar. Open Subtitles معرفتنا بتقنيّته محدودة ومن المؤسف أنّ الأسلاف لم يتركوا لنا كتيبات التعليمات بل تركوها
    Olay yerinde hiç iz bırakmamışlar ama bizim bir ipucumuz var. Open Subtitles لم يتركوا أية بصمات بالمكان ولكن لدينا خيطاً واحداً
    Sana tek kuruş kalmamış. Open Subtitles لم يتركوا لكي أيّ نقود.
    İzleme cihazı koyacak bir şey ve Sloane'u bulacak bir ipucu kalmamış. Open Subtitles لم يتركوا أثراً ( ولا طريق لإيجاد ( سلون
    Not bırakmadı. Veda etmedi. Open Subtitles لم يتركوا ملاحظة ولم يقولوا مع السلامة
    Bana başka seçenek bırakmadı. Open Subtitles لم يتركوا لي أي خيار.
    Hiçbir şeyi şansa bırakmıyorlar. Open Subtitles لم يتركوا شيئاً للصدفة.
    Servetlerinin tamamını ona bırakmıyorlar mı yani? Open Subtitles لم يتركوا لها نقودهم ؟
    Liseden hiç ayrılmamış gibiler. Open Subtitles انها مجرد مثل أنهم لم يتركوا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more