"لم يتوقف عن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sürekli
        
    • Durmadan
        
    • kesmiyordu ben
        
    • den hiç çıkmadı
        
    • vazgeçmedi
        
    • hiç bırakmadı
        
    Sürekli ağlayıp seni sordu. Open Subtitles لم يتوقف عن البكاء والإستمرار بالسؤال عنك
    Sürekli ağlayıp seni sordu. Open Subtitles لم يتوقف عن البكاء والإستمرار بالسؤال عنك
    Susması çok tuhaf. Geçen gece Durmadan konuşuyordu. Open Subtitles أصبح غريب الكلام ليلة أمس لم يتوقف عن الكلام
    Küçük Jack ağlamayı kesmiyordu ben de kucakladım... ve televizyon izlemesine izin verdim. Open Subtitles "جاك" الصغير لم يتوقف عن البكاء لذا حضنته قليلا وسمحت له بالفرجة على التليفزيون.
    O da Wu-Tang Clan'deydi, bir solo albüm yaptı ama Wu-Tang Clan'den hiç çıkmadı. Open Subtitles كان في الـ(وو تانغ كلان ) ثم سجل أغنية منفردة (لكنه لم يتوقف عن كونه في فرقة (وو تانغ كلان
    Rustin 1960'lar ve 70'lerde birçok güçlü role büründü fakat eylemlerinden asla vazgeçmedi. TED تم تجاهل روستن في عدة أدوار مؤثرة في الستينيات والسبعينيات، لكنه لم يتوقف عن نشاطه.
    Üzerinden yıllar geçti ama o zamandan beri Matthew'un peşini hiç bırakmadı. Open Subtitles لقد مر على ذلك بضعة سنوات لكنه لم يتوقف عن مطاردة "ماثيو"
    Yani Sürekli çalıştı yani o kadar çalıştı ki çok para biriktirdi ve öldüğünde tüm parasını bana bıraktı. Open Subtitles كما لو انه لم يتوقف عن العمل في الحقيقة ابدا وهو عمل بجد بحيث وفر مالاً كثيراً وعندما توفي ترك اغلب ذلك المال لي
    Ama şunu söyleyebilirim; ...Sürekli senden bahsederdi. Open Subtitles أستطيع أن أخبرك أنه لم يتوقف عن الحديث عنك
    Özel ürünlerin teslim tarihlerini Sürekli geciktiriyordu ama onu öldürmedim. Open Subtitles لم يتوقف عن التأخر في مواعيد تسليم غرض معيّن، لكنّني لم أقتله.
    Bugün avukatın ofisindeyken Julius Sürekli West Side Story'yi söyledi. Open Subtitles اليوم في مكتب المحامي جوليوس لم يتوقف عن غناء أغنية قصة الجانب الغربي
    Yani, adam Durmadan senden ve oral yaptığı adamdan bahsedip durdu. Open Subtitles أعني، الرجل لم يتوقف عن التكلم بشأنك وعن أن رجلاً قذف بفمه
    Bizim Se Yoon Durmadan sizi görmek istediğini söyledi. Open Subtitles عزيزنا سي يون لم يتوقف عن الحديث بالرغبة في رؤيتك.
    Bir saniye bile Durmadan çalışıyor. Open Subtitles لم يتوقف عن العمل لثانية واحدة
    Küçük Jack ağlamayı kesmiyordu ben de kucakladım... ve televizyon izlemesine izin verdim. Open Subtitles "جاك" الصغير لم يتوقف عن البكاء لذا حضنته قليلا وسمحت له بالفرجة على التليفزيون.
    Wu-Tang Clan'den hiç çıkmadı. Open Subtitles (لم يتوقف عن كونه (وو تانغ كلان
    Oha. Ama o inanmaktan vazgeçmedi. Open Subtitles من فرقته الراحلة. ولكنه لم يتوقف عن الإيمان.
    Ama denemeyi hiç bırakmadı ve biz de bırakamayız. Open Subtitles ‏ لكنه لم يتوقف عن المحاولة،‏ ونحن أيضا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more