Körfez Savaşı Sendromu gibi bir hata yapmak istemediler. İyi. | Open Subtitles | لم يريدوا فعل نفس الخطإ المرتكب مع فيروس حرب الخليج |
Annen onlara bir şeyler öğretebileceğini düşündü ama öğrenmek istemediler. | Open Subtitles | لقد فكرت امك بأن تعلمهم شيئاً لكن لم يريدوا التعلم |
Alexandra'nın, Erika ve Thomas'ı yeni çocukları hakkında etkilemesini hiç istemiyorlardı. | Open Subtitles | لم يريدوا آليكساندر أن تغير مشاعر اريكا وتوماس نحو أخوتهم الجدد |
Fransız yetkilileri, işbirliği yapmazlarsa Almanları kızdıracaklarının farkındaydılar ama Fransız vatandaşı olan Yahudileri vermek istemiyorlardı ve sundukları çözüm şu oldu: | Open Subtitles | السلطات الفرنسية عرفت ذلك أنهم إذا لم يتعاونوا سيواجهون غضب الألمان لكنّهم لم يريدوا أن يسلّموا اليهود الفرنسيين |
- Ya öyle, ya da kimsenin başarısız olduklarını bilmesini istememişler. | Open Subtitles | إما ذلك, أو أنهم لم يريدوا أن يعلم أحد أنهم فشلوا |
Varsayalım, başka kimsenin bilmediği bir şey yapmak istiyorlardı. | Open Subtitles | إفترض أنهم فعلوا شئ لم يريدوا أحد أن يعرف به |
Onu öldürmek istemiyorlarsa, ne istiyorlar peki? | Open Subtitles | إذا لم يريدوا ان يقتلوه، فماذا ارادوا ان يفعلوا بهِ؟ |
Sanki artık var olmak... istemiyorlarmış gibi. | Open Subtitles | ...كما لو أنهم لم يريدوا التواجد بعد الآن |
Bizim böyle bir "şey" ile anılmak istemeyen müvekkillerimiz var. | Open Subtitles | لدينا عملاء لم يريدوا أن يتم إقحامهم في هذا النواع من.. هذا.. |
Hiç kimse kulenin yıkılmasını istemiyordu, ama aynı zamanda görkemli binanın en meşhur özelliğini kaybetmek istemediler | TED | لم يُرِد أحد للبرج أن ينهار، ولكنهم أيضًا لم يريدوا خسارة أشهر طلّة على الإطلاق لمَعلَم تاريخي. |
Doktorlarım uzlaşma istemediler. Mahkemede bitmesini istiyorlar. | Open Subtitles | أطبائى لم يريدوا التسوية فلقد أرادوا تسوية الأمر فى المحكمة |
Onlar beni istemediler, ama ben harika vakit geçirdim. | Open Subtitles | إنهم لم يريدوا تواجدي ولكنني إستمتعت بوقتي |
Hayır. Aslında istemediler. Öğretmen olmak benim istediğim bir şeydi. | Open Subtitles | لا,هم لم يريدوا هذا ولكن هذا شئ أنا أردته |
"Kamptaki koşulların çok kötü olmasına rağmen uzaklara gitmek istemiyorlardı." | Open Subtitles | بالرغم من أنّه كان سيئ جدا هناك هم لم يريدوا الذهاب الى مكان آخر |
Ve her ne nedendense, ...onun daha fazla hikaye yayınlamasını istemiyorlardı. | Open Subtitles | لم يريدوا منها أن تجري مزيداَ من البرامج عنه |
Onun konuşması riskine girmek istememişler. | Open Subtitles | لم يريدوا أن يتركوا أي فرصة لها للنجاة والتحدث |
Fazla paraları yoktu. Hem de daha fazla beraber olmak istiyorlardı. | Open Subtitles | لم يكن لديهم مال, ولكنهم لم يريدوا ان يموتوا |
Zırhlı aracın geciktiğini söylemiştin, eğer göze batmak istemiyorlarsa parkmetreye para atmışlardır. | Open Subtitles | أنت قلت أن السيارة الأخرى كانت متأخرة لذا، لو لم يريدوا جذب الأنتباه لانفسهم فربما كانوا يضعون نقود بعداد الأنتظار |
Tabi ki dönmesini de istemiyorlarmış. | Open Subtitles | بالطبع ، إنهم لم يريدوا عودته |
Bu nedenle ben de bu tür bir başarıyı böylesine küçük bir şey içine nasıl sığdırabileceğimi anlamak istedim. Böylece onu sınıfıma taşıyabilirdim, engelli çocuklar, dışarıda olmak istemeyen çocuklar bunu yapabilsin ve herkes ona ulaşabilsin diye. | TED | لذلك فكرت كيف أحول هذا النوع من النجاح إلى شيء صغير، مثل هذا، وجلبه إلى صفي بحيث يستطيع المعاقون القيام به، أطفال لم يريدوا أن يكونوا بالخارج استطاعوا القيام به، والجميع يستطيع الوصول. |