Ve kendinden başka kimsenin bilmediği adı tarihe yazılacaktır. | Open Subtitles | وكان يحمل اسماً مكتوباً لم يعرفه أي إنسان عدا نفسه |
Fakat katilin bilmediği şey ise, hafıza kartının wi-fisinin açık olması. | Open Subtitles | ولكن ما لم يعرفه القاتل هو أن بطاقه الذاكره كانت متاحه للاتصال اللاسلكى |
Ancak ikisinin de bilmediği bir şey vardı. | TED | لكن هناك شيء لم يعرفه أيًا منهما. |
Teksas'dan gelmişti onun için kimse onu tanımıyordu. | Open Subtitles | جاء من تكساس ، لذلك لم يعرفه أحد |
Szilard kendine güvenerek konuşuyordu. Çünkü Einstein'ın bilmediği bir şeyi biliyordu. | Open Subtitles | كان يتحدّث "زيلارد" بثقة لأنه علم شيئاً لم يعرفه "آينشتاين". |
Jon Arryn'in bildiği ya da bilmediği ne varsa, onunla beraber öldü. | Open Subtitles | مهما كان ما عرفه أو لم يعرفه (جون آيرن) فقد مات معه |
Benim ihtiyar alınmasın ama onun bilmediği şey... | Open Subtitles | لا أقصد إساءة لأبي ...لكن الذي لم يعرفه |
Harold'ın bilmediği şey, neden kakaolu kekin kokusunu unutamadığıydı. | Open Subtitles | ما لم يعرفه (هارولد) هو لماذا لم يستطع طرد رائحة الكعك من أنفه |
Marshall bütün eksileri biliyordu ama bilmediği tek şey artılarda eksilerde yaşayan koca adamdı. | Open Subtitles | عرف (مارشال) كل المضار لكن هناك شيء واحد لم يعرفه رجل كبير يعيش في فوائد المضار |
Evet, ama Griff'in o zamanlar bilmediği bir şey biliyoruz. | Open Subtitles | لكننا الآن نعرف أمراً لم يعرفه (غريف) حينئذٍ |
Thurston'un bilmediği şey gri takım elbiseli adamın hiç bir şekilde katil olmadığıydı. | Open Subtitles | ما لم يعرفه (ثورستون) هو الرجل ذا الحِلَّه الرمادية... . ليس القاتل لكنه رجل فقير ما |
- bilmediği sürece... | Open Subtitles | - ما لم يعرفه... |
Kimse onu tanımıyordu ki. | Open Subtitles | لم يعرفه احد سوى.. |
Kimse onu tanımıyordu ki. | Open Subtitles | لم يعرفه احد سوى.. |