"لم يقتله" - Translation from Arabic to Turkish

• onu öldürmedi
• yapmadı
• onu öldürmezse
• öldürmediyse
• onu öldürmüyor
• onu öldürmemiş
• öldürmediğini söylüyorum

Personel subayı onu vurduysa bile onu öldürmedi.
إذا كان ضابط شوون الموظفين هو من أطلق النار عليه، فهو لم يقتله.

Düşüş onu öldürmedi mi?
أنا لا أفهم السقوط على الأرض لم يقتله ؟

Katil bunun soygun olduğunu düşünmemizi istedi, ama neden bunu daha elverişli bir noktada yapmadı?
لكن لماذا لم يقتله في منطقة اكثر عزلة ؟

O yapmadı. Oğlunu o öldürmedi.
لقد أحب إبنه، لم يفعلها، لم يقتله

Eğer o keskin nişancı onu öldürmezse ben öldüreceğim.
لقد كنت اعلم هذا اذا لم يقتله القناص أنا سـأفعل

Bu adam ölmeli. Eğer Gök Halkı onu öldürmezse Kumandan öldürür.
يجب أن يموت هذا الرجل إن لم يقتله قوم السماء فستقتله (هيدا) إذن

Şimdi, eğer ayakları üstüne düşmüşse, ve yangın onu öldürmediyse...
لو أن هذه القطة وقعت على قدميها والحريق لم يقتله

Onu otobüsle ezmiştik. Bir otobüs onu öldürmüyor mu?
لقد صدمنا هذا الشئ بالأتوبيس أتقول ان الأتوبيس لم يقتله

Kafasına neşter saplandığı yazıyor ama onu öldürmemiş.
يا للعجب. تقول انه من خلال دفع مشرط جمجمته ، لكنه لم يقتله.

Ve sana onu bir beyazın öldürmediğini söylüyorum.
و أقول لكم أن لم يقتله رجل أبيض أبدا

Ama onu öldürmedi.
فقد أطلق على الكلب النار لكنهُ لم يقتله

Demek ki onu öldürmedi, değil mi?
هذا يعني إنه لم يقتله, أليس كذلك؟

Ama tahmin et? onu öldürmedi.
ولكن توقعي ماذا ، ذلك لم يقتله

Hayır, haberde onu öldürmedi; öldürttü.
كلا, كلا لم يقتله, بل أمر بقتله.

Ama bunu o yapmadı.
لكنّه لم يقتله.

O yapmadı.
لم يقتله

O yapmadı!
إنه لم يقتله

Tabii, Joe onu öldürmezse.
هذا ان لم يقتله (جو) َ

Asitli banyo öldürmediyse onu ne öldürdü peki?
إذا لم يقتله السائل الحامضي في الحوض من الذي قتله؟

Langley'i izlediğini kabul ediyor. Ama onu öldürmemiş.
الآن، إعترف أنّه كان يتتبّع (لانغلي)، ولكنه لم يقتله.

- Onu öldürmediğini söylüyorum.
بل قلتُ أنّه لم يقتله.