Aslında öyle demedi. Kaza anonsudur. 81 nolu Müdahale Aracı ve 3. | Open Subtitles | لم يقل ذلك تواً حادث , الشاحنة 81 , الفرقة 3 ميلز |
Öyle duymuş olabilirsin ama öyle demedi. Gerçekten demedi. | Open Subtitles | قد تكون سمعته يقول ذلك لكنه لم يقل ذلك , وتلك حقيقة |
Böyle söylemedi, değil mi? | Open Subtitles | -انه لم يقل ذلك |
- Böyle söylemedi. | Open Subtitles | - لم يقل ذلك ! |
Aslında o böyle demedi, açık seçik bir biçimde ama ben bu öküzün altında bir buzağı arıyorum. | Open Subtitles | لم يقل ذلك حرفياً، بل ما معناه ولكني أستنتج من الوقائع |
öyle birşey demedi. Zaten kapatmıştın. | Open Subtitles | لم يقل ذلك لأنك قطعت الخط قبل ذلك |
Departmandaki bir sızıntıdan bahsetti. Tamam. Birincisi, öyle bir şey demedi. | Open Subtitles | لم يقل ذلك أوّلاً ثانياً، لا يستطع (كيج) يعلم بأمر الافشاء |
Hayır. öyle demedi. Onlara saldıramayacağımızı söyledi. | Open Subtitles | لا، لم يقل ذلك قال إننا لا نستطيع مهاجمتهم |
- Bay Hennesey, öyle demedi. Sadece "Cüceden uzak dur" dedi. | Open Subtitles | مستر هينسى إنه لم يقل ذلك " لقد قال " إحترسى من القزم |
- Böyle söylemedi. | Open Subtitles | - لم يقل ذلك ! |
Babam daha önce hiç böyle demedi. | Open Subtitles | أبي لم يقل ذلك قط |
Bert böyle demedi! | Open Subtitles | بيرت " لم يقل ذلك " |
- Öyle birşey demedim. - Evet, öyle birşey demedi. | Open Subtitles | لم أقل ذلك - نعم ، هو لم يقل ذلك - |
öyle bir şey demedi. | Open Subtitles | لا , لم يقل ذلك |
A alabileceğimizi söyledi. - öyle bir şey demedi. | Open Subtitles | إذا وجدنا الفاعل - لم يقل ذلك - |