Bir adam ata binebildiği sürece sizi durduracak hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | إلى أقصى ما يستطيع الرجل الركوب إليه أو قيادة الماشية إليه لم يكن هناك ما يوقفه |
Bana inanmalısın. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | يجب أن تصدقني لم يكن هناك ما أستطيع فعله |
Tahlil yapacak zamanımız olmadı. Yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لم نجد الوقت لإجراء أية فحوصات لم يكن هناك ما نفعله |
Yapacak başka bir şey yoktu. Karım da hiç ziyaretime gelmedi. | Open Subtitles | كما ترين ، لم يكن هناك ما أفعله إن زوجتى لم تأتى لكى ترانى |
Ateşlenmiş. Yapılacak bir şey yoktu dediler. | Open Subtitles | لقد أصيب بنوع من الحمى ، وقالو أنه لم يكن هناك ما يمكن فعله |
Ve bu kez orada beni endişelendirecek hiçbir şey görmedim. | Open Subtitles | هذة المرة لم يكن هناك ما يطاردني |
Onun ölmesini dinledim, ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | سمعتها و هي تحتضر ، و لم يكن بيدي لم يكن هناك ما أفعله |
Ama bu bilgiyle yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لكن لم يكن هناك ما أستطيع عمله بتلك المعلومة، |
Koruma baygın ve aracın anahtarları elindeyken onu parayı kapıp paçayı ele vermeden kaçmaktan alıkoyacak hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | بوجود مفاتيح الشاحنة والحارسُ مغشياً عليه لم يكن هناك ما يوقفه عن سرقة المال والهروبَ بدون أذىً |
Sabahleyin, her nasılsa, yiyecek hiçbir şey yoktu. | TED | ولكن نهارا لم يكن هناك ما يؤكل. |
Bir gömlekten başka giyebileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | {\1cH444444\3cHFFFFFF}لم يكن هناك ما يمكنني إرتدائه سوى هذا القميص |
Olivia, yapabileceğin hiçbir şey yoktu. Bu bir kazaydı. | Open Subtitles | "أوليفيا" ، لم يكن هناك ما يمكنكِ فعله لقد كانت حادثة |
Yapabilecekleri hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك ما بيدهم |
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك ما أستطيع فعله. |
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك ما أستطيع فعله. |
Ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | و لم يكن هناك ما أستطيع فعله |
Anchorage için üzgünüm, yapabileceğin bir şey yoktu. | Open Subtitles | عذرا بشأن أنكوراج ، لم يكن هناك ما يمكنك فعله |
Dediğiniz gibi, yasal olarak yapabileceğimiz bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك ما يمكننا القيام به من الناحية القانونية , كما ذكرت |
Dişleri havalandırmaya düştü ve bunun için yapabileceği bir şey yoktu. | Open Subtitles | ووقعت أسنانه الصناعية في فتحة التهوية لكن لم يكن هناك ما يفعله بهذا الشأن |
Aslında çalınacak bir şey yoktu. | Open Subtitles | في الواقع، لم يكن هناك ما تم سرقته |
Ve bu kez orada beni endişelendirecek hiçbir şey görmedim. | Open Subtitles | هذة المرة لم يكن هناك ما يطاردني |