"لنتمكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • böylece
        
    • için
        
    • yapamazdık
        
    Ama böylesi daha iyi, komutanım. böylece mayınları temizlemeye devam edebiliyoruz. Open Subtitles كان جيدا بتلك الطريقة ، لنتمكن من الإستمرار في تنظيف الألغام
    İdeal olarak bunlar son derece düşük maliyetli olmalı böylece çokça sensörden çokça ölçüm alabiliriz. TED ومثالياً، ينبغي أن يكونا بتكلفة جد منخفضة لنتمكن من أخذ الكثير من القياسات بواسطة العديد من أجهزة الاستشعار.
    Ve yeşil bir başlık takmıştı böylece post-prodüksiyonda yeşil başlığı silebilir ve Robert Lepage'nin kafası ile değiştirebilirdik. TED و كان يرتدي غطاء أخضر لنتمكن من محو الغطاء الأخضر بعد الإنتاج واستبداله برأس روبرت لوباج.
    Bunu yapmak için tekrar, risk almaya istekli bir müşteriye ihtiyacımız vardı. TED لنتمكن من فعل ذلك, كنا بحاجة لعميل مستعد على اتخاذ مخاطرة مدروسة.
    Bunları parçalayıp köye geri götürebilmek için geriye dönüp tüm binicileri buraya getirmeliyiz. Open Subtitles نحتاج لأن نعود ونحضر كل فرسان التنانين لنتمكن من تفكيك هذا وإعادته للقرية
    Kalın atmosfer yeterli basınç oluşturacak, böylece uzay giysilerini çıkartabileceğiz. TED وسيخلق الغلاف الجوي السميك ضغطا كافيا لنتمكن من التخلص من ملابسنا الفضائية.
    Kitaplara yazarız, böylece hikâyeleşirler. İşte o zaman okuyup anlayabiliriz. TED نكتب عنها في الكتب، حيث تصبح روايات لنتمكن بعد ذلك من قراءتها وإدراكها.
    Biz insanlar, bir diğer kişiye dair belirsizliği azaltmak için yollar buluruz. böylece değer değişimi yapabiliriz. TED كبشر نحن نجد طرقًا لخفض مستوى الشك بين بعضنا البعض لنتمكن من تبادل المنفعة.
    böylece sendikamıza kavuşacağız ve onu yasal olarak yönetebileceğiz. Open Subtitles هذا سيعيد الينا نقابتنا لنتمكن من اداراتها قانونيا
    Bundan böyle, konuşmayı yayından bir hafta önce alacağız, böylece hepimiz gözden geçirebileceğiz. Open Subtitles في المستقبل، سوف نستلم النصّ قبل إسبوع من وقت البثّ، لنتمكن جميعاً من إجراء التنقيحات.
    Mere, seni buraya getirdik, böylece veda edebileceğiz, ama sadece bir günlüğüne böyle hissedeceksin. Open Subtitles مير, لقد أحضرناك إلى هنا لنتمكن من توديع بعضنا لكنك ستتحسن لمدة يوم واحد
    Pasif görüntü moduna geçiyorum. böylece bulutların arkasını görebiliriz. Open Subtitles يمكنني التحول إلى التصوير بالموجات الصغرى لنتمكن من الرؤية من بين السحب
    - Evet, böylece Ellie'yle Afrika'ya gidebilirim. Open Subtitles نعم , لنتمكن انا وايلي للذهاب الى افريقيا
    Fotoğrafları bağladım böylece onu gece boyunca takip edebileceğiz. Open Subtitles جمعت الصورمع بعضها لنتمكن من تتبعه حتى نهايه الليله
    Bizim de cevabı bulabilmemiz için arkadaşlarının yerini söyleyebilir misin? Open Subtitles هل تستطيع إخبارنا أين أصدقائك لنتمكن من إيجاد الإجابة أيضاً؟
    İlişkimize düzgünce başlayabilmek için en uygun zamanı beklemeliyiz belki de. Open Subtitles ربما علينا انتظار اللحظة المثالية لنتمكن من بدء علاقتنا بشكل صحيح.
    Buna bakmak için bir keşif yapmaya çalışıyoruz ve belki de bir yıl içinde sonuçlandıracağız. TED نحن نرتب رحلة استكشافية أخرى لنتمكن من النظر إليه ربما نتمكن من ذلك خلال عام.
    Ve ayrı ayrı hangi karınca hangisidir bilmek için onları işaretliyebiliriz. TED ونحن نستطيع وضع علامة لكل نملة بمفردها لنتمكن من معرفة كل نملة.
    Süreci önceden yaptığımız için memnunum bu yüzden neyin çalışıp neyin çalışmadığını kıyaslayabiliriz. TED وأنا سعيدة بأنه قد تم تطبيق هذه العملية من قبل لنتمكن من مقارنة الطرق الفعالة والغير الفعالة.
    Plan şuydu; Anester Zafer Kız Lisesi'ne gidebilmemiz için para biriktirmişti. TED كانت الخطة أنها وفرت لنا بعض المال للسفر لنتمكن من الذهاب إلى مدرسة آنستر فيكتوري الثانوية للفتيات.
    Mr Dunne, çok teşekkürler Siz olmadan yapamazdık. Open Subtitles سيد دون,لم نكن لنتمكن منه من دونك. لقد تبعناكم يا شباب منذ كنتم في بروفيدنس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more