Çekmen gereken bir bölümün var, ve bir iblis bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | فلديكِ فقرة لإنجازها. ولدينا شيطان لنجده. |
Onları, virüsü serbest bırakmadan önce bulmamız için iki saatimiz var. | Open Subtitles | أمامنا ساعتين لنجده قبل أن يطلقوا الفيروس |
Her neyse önce onu bulmalıyız, olabildiğince çabuk. | Open Subtitles | أيا كان، لنجده أولا، بأسرع ما يمكن. |
Onu bulmak için vaktimiz var sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أنه مازال لدينا الوقت لنجده |
Ekibim ve ben, onu bulup bizim tarafa götürmek için bu tarafa geçtik. | Open Subtitles | عبرت أنا وفريقي إلى هنا لنجده ونعيده للديار |
Tamam, önce onu bulalım daha sonra erkek arkadaş, hayalet olaylarıyla ilgileniriz. | Open Subtitles | حسنٌ، لنجده أولاً، و من ثم نختار بين مأساتين أشباح الحبيبين |
Onları virüsü salmadan önce bulmamız için iki saatimiz var. | Open Subtitles | أمامنا ساعتين لنجده قبل أن يطلقوا الفيروس |
Tarihin en parlak zekalı gruplarından biriyiz çünkü arkalarında, bulmamız için bıraktıkları şeyi buldun ve anlamını çözdün. | Open Subtitles | نحن بصحبة بعض أذكى العقول في التاريخ، لأنك وجدت ما تركوه لنا لنجده وفهمت معناه. |
Tarihin en parlak zekalı gruplarından biriyiz çünkü arkalarında, bulmamız için bıraktıkları şeyi buldun ve anlamını çözdün. | Open Subtitles | نحن في شركة لبعض أعظم العقول على مدى التاريخ بسبب أنك وجدت ما تركوه لنا لنجده وفهم المعنى منه |
Eğer bulmamız gereken birşey olsaydı, şimdiye bulurduk. | Open Subtitles | و ان كان هناك شيء لنجده, كان لابد و أن نجده الأن. |
Ama bu onu bulmamız gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يغير من حقيقة اننا ما نزال بحاجة لنجده |
Hepimize bulmamız için kardeşlik birliğinin özel işaretlerinden biri verildi. | Open Subtitles | تم إعطاؤنا كلنا جزء معين من رموز المنظمة لنجده |
Geri gitmemiz gerek. Jin'i bulmalıyız! | Open Subtitles | يجب أن نذهب لنجده |
İşte bu yüzden onu kendimiz bulmalıyız. | Open Subtitles | هذه أسباب أكثر لنجده بأنفسنا. |
İşte bu yüzden onu kendimiz bulmalıyız. | Open Subtitles | هذه أسباب أكثر لنجده بأنفسنا. |
Doğru ama Callen aynı zamanda çok iyi eğitimli ve onu bulmak için yapacaklarımızdan nasıl kaçınacağını çok iyi biliyor. | Open Subtitles | صحيح، ولكن (كالين) أيضاً مدرب جيداً وبشدة ويعرف بالضبط كيفية تجنب ما نفعله لنجده |
bulmak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | وسوف نفعل كل ما بوسعنا لنجده |
O zaman Cliff'i veya ailesini bulup o metal parçasını göndererek barımızı açalım! | Open Subtitles | حسناً لنجده أو عائلته سوف نرسل هذا المعدن |
Onu bulup düğününe götürmek için 48 saatimiz var . | Open Subtitles | نملك 48 ساعة لنجده و نعيده إلى حفل الزفاف |
Hadi o zaman onu bulalım ve merakını giderelim. | Open Subtitles | حسنا إذن، لنجده ولنكتشف إذا كان سيحرض فضولك للأكثر |
O zaman onu bulalım ve soralım. Bizzat ve yüz yüze. | Open Subtitles | إذا لنجده ونسأله عن قرب , وشخصيا |