| Evet, daha iyi bir sürprizim var. Daphne've Meksika'da olduğumuzu söyleyelim. | Open Subtitles | لدي مفاجأة أفضل لنخبر دافني أننا في المكسيك |
| Birbirimize şimdiye kadar hiç kimseye söylemediğimiz bir şey söyleyelim. | Open Subtitles | لنخبر بعضنا بشيء لم نخبره لأحد آخر |
| Clarke, birbirimize doğruları söyleyelim. | Open Subtitles | كلارك , لنخبر بعضنا البعض الحقيقة |
| O zaman gidip Hemşire Jackson'a söyleyelim. | Open Subtitles | إذاً دعنا نذهب لنخبر الممرضة جاكسون |
| Efendim, sanırım Reese'e gerçeği söylemenin vakti geldi. | Open Subtitles | سيدي, أعتقد أنه الوقت المناسب لنخبر ريز الحقيقة |
| Birbirimize nasıl hissettiğimizi söyleyelim. | Open Subtitles | لنخبر بعضنا البعض عن شعورنا تجاه أنفسنا |
| Hey, anneme de söyleyelim. | Open Subtitles | .لنخبر أمي بهذا الأمر |
| Öyleyse senin ailene de beraber söyleyelim. | Open Subtitles | إذن لنخبر والديك معا |
| Gel annene söyleyelim. | Open Subtitles | دعنا نذهب لنخبر أمك |
| Charlie ve Ray'e bildiğimiz her şeyi söyleyelim, olur mu? | Open Subtitles | لنخبر (تشارلي) و (راي) كل ما نعرفه حسناً؟ |
| - O halde bunu mahkemede söyleyelim. | Open Subtitles | حسنا لنخبر المحكمة |
| Victoria'ya gerçeği söyleyelim. | Open Subtitles | لنخبر (فيكتوريا) بالحقيقة فحسب |
| Giyera'ya karantina modülünü hazırlamasını söyleyelim. | Open Subtitles | لنخبر (غييرا) بأن يحضر وحدة الإحتواء |
| Henry enişteyle Em teyzeye söyleyelim. | Open Subtitles | لنخبر العم (هنري) والعمة (إم) |
| Stacey'ye de söyleyelim. | Open Subtitles | لنخبر (ستيس) ما وجدناه |
| Hadi Horatio'ya söyleyelim. | Open Subtitles | ( لنخبر ( هوراشيو |
| Patrona söyleyelim. | Open Subtitles | لنخبر الرئيس. |
| Seth, Amerika halkına doğruyu söylemenin vakti geldi. | Open Subtitles | (سيث) حان الوقت لنخبر الشعب الأمريكي بالحقيقة |
| Ama Bonnie'ye oradan nasıl kurtulacağını söylemenin bir yolu varsa... | Open Subtitles | لكن طالما ثمّة طريقة لنخبر (بوني) بكيفية الخروج... |