"لنراه" - Translation from Arabic to Turkish

    • görelim
        
    • görmeye
        
    • görülecek
        
    • görmeliyiz
        
    • görecek
        
    • görmemiz
        
    • bir bakalım
        
    Birkaç gün içinde hepimiz görelim diye aşklarını tazeleyecekler. Open Subtitles ففى خلال أيام قليلة سيجددا هذا الحب لنراه جميعاً
    Kocaman şişmiş diliyle armonileşsin de görelim. Open Subtitles لنراه كيف سينسق وهو .بلسان متورم مثل خلية النحل
    Sana görmeye gittiğimiz adamdan bahsetmeme izin ver. Adı Jean-Pierre Thibodoux. Open Subtitles دعني أخبرك عن الرجل الذي نذهب لنراه اسمه جان بيير ثيبودوكس
    Şimdiye dek görülebilenden çok daha fazla görülecek şey var. Open Subtitles ولا زال هناك المزيد لنراه أكثر مما قد نراه يوماً
    Daha aşağıya gidip nehrin tüm durumunu görmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نستكشفه أكثر من هذا لنراه بشكل عام
    görecek çok şey Var. Open Subtitles حتى نسير وجدول الجولة فهناك الكثير لنراه
    Tanrının görmemiz için dünyaya koyduğu her şeyi gördüm. Open Subtitles لقد رأيت كل ما وهبنا الله لنا لنراه
    - Yanımızda getirdik. - Şimdi oğlunuza bir bakalım. Open Subtitles لقد أحضرناه إلى هنا - لنذهب لنراه الآن -
    O bara gidip, sıska bir İngiliz ezik gibi oturup oturmadığını görelim. Open Subtitles سنذهب للحانة لنراه يجلس كخاسرٍ بريطانيّ نحيف،
    Tamam, pes ediyorum. Gidip onu bir görelim. Open Subtitles حسناً، أنا أستسلم، دعينا نذهب لنراه
    Geri zumla, elbiseyi görelim. Open Subtitles اظهر لنا فستانها لنراه. رائع، ابقى هكذا
    - Lânet olsun, gidip onu görelim. Open Subtitles تبا, دعنا نذهب لنراه
    - Gidip onu görelim. - Hayır dostum, hayır. Open Subtitles هيا نذهب لنراه لا ، يا رفيقى لا -
    Getir de görelim. Open Subtitles أجلبهُ لنا لنراه
    Birisi hala hayatta, Onu görmeye gidiyoruz. Open Subtitles أحدهم ما زال حياً نحن في طريقنا لنراه الآن
    Zaten yoldan sapıp onu görmeye gideceğiz. Open Subtitles لذا فكرنا أن نلتف ونذهب لنراه
    Daha görülecek çok şeyimiz ama az vaktimiz var, devam edelim mi? Open Subtitles هناك الكثير لنراه, والوقت قليل. ايمكننا؟
    Pekala, görülecek bir şey yok, önümüze bakalım. Open Subtitles حسناً , ليس هناك الكثير لنراه لذا دعونا ننظر إلى الأمام
    Belki de gidip onu görmeliyiz. Open Subtitles اووه ربما يجب ان نذهب لنراه
    Belki de gidip onu görmeliyiz. Open Subtitles ربما يجب ان نذهب لنراه
    Burada görecek çok şey var, çok şey var! Open Subtitles الكثير لنراه في هذا المكان، الكثير لنراه
    Yemekten önce görmemiz gereken çok şey var. Open Subtitles لدينا الكثير لنراه قبل تناول العشاء
    Bu yüzden, bir bakalım. Open Subtitles اذاً لنراه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more