"لنعيش فيه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yaşayacak bir
        
    • kalacak bir
        
    Yaşayacak bir yer bulduğumuzda hep birlikte olacağımızı söylemiştin. Open Subtitles قُلتِ أننا سوف نجد مكاناً لنعيش فيه وأننا سنجتمع معاً جميعاً
    Yaşayacak bir yer ve aracımız olmadığından ikisini birleştirmenin yolunu bulduk. Open Subtitles "ومع عدم وجود مكان لنعيش فيه أو وسيلة للتحرك"، "لقد وجدنا الوسيلة التي تجمع بين الاثنين".
    Ayrıca güzel haberlerimiz var, Yaşayacak bir yer bulduk. Open Subtitles و... أخبار جيدة, وجدنا مكان لنعيش فيه.
    Tabi, kalacak bir yerimizin de olması da çok önemli. Open Subtitles حسنا, وايضا انه مهم لنا لحصول على مكان لنعيش فيه
    kalacak bir yere bakmaya gidiyor aslında. Open Subtitles في الحقيقة, لقد ذهب ليبحث عن مكان لنعيش فيه.
    Profesör Kinsey bize Yaşayacak bir yer buldu. Tahmin edeyim. Open Subtitles الدكتور (كينزي) وجد لنا مكان لنعيش فيه
    Yeterince birlikte olduk ve kalacak bir yer buluruz. Open Subtitles كنّا معاً لمدة طويلة وسنعثر على مكان لنعيش فيه
    Ve geri döndüğümüzde, kalacak bir yer aramaya başlayacağız. Open Subtitles و عندما سنعود سنقوم بإيجاد مكان لنعيش فيه معاً
    - Bulmadın. - kalacak bir yerim var çünkü. Open Subtitles ـ لم تفعلي ـ لأن لدينا مكان جيد لنعيش فيه
    kalacak bir yerimiz yoktu, o da para almadan stüdyosunda kalacak yer verdi. Open Subtitles لم يكن لدينا مكان لنعيش فيه قام بنقلنا الي شقته الصغيرة قام بالدفع لكل شيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more