"Belki bugün gelir hayatım da gerçek anlamda başlar" dedim kendime. | Open Subtitles | لكنى قد قلت لنفسى ربما ستأتى اليوم و ستبدأ حياتى حقاً |
Çünkü aşık olmuştum. Ve bunu kendime itiraf etmekten korkuyordum. | Open Subtitles | لأنى كنت واقع فى الحب وخفت من الاعتراف بهذا لنفسى |
Okul bursum ve kendime bişeyler yapabilmek için bir şansım vardı | Open Subtitles | . كان لدى منحة دراسية و لدى فرصة لأصنع شئ لنفسى |
Avukatım kendim teslim olduğum için, cezamın daha hoşgörülü olacağını söyledi. | Open Subtitles | قال المحامى أن القاضى سيكون متساهل معى من أجل تسليمى لنفسى |
O haklı. Vietnam'a iki kez gitmişim, kendi biramı da kendim alabilirim. | Open Subtitles | بعد جولتين فى نام , اعتقد اننى استطيع ان اُحضر بيرة لنفسى |
Belki de birlikte yolculuk yapmamalıyız, çünkü bu noktada kendimi şapşal durumuna düşürdüm. | Open Subtitles | ربما لا يجب علينا ان نركب سوياً لانى بسبب هذا جعلت لنفسى صديق |
İşte o zaman kendime söz vermekte pekiyi olmadığımı anladım. | Open Subtitles | وعندما وجدت انى لست بخير جدا فى الوفاء لنفسى بالوعود |
...sonra ne kadar saçma olduğunun farkına vardım ve kendime saklamaya karar verdim. | Open Subtitles | ومن ثم أدركت كيف كان الأمر جنوناً لذا قررت أن اُبقي الأمر لنفسى |
...sonra ne kadar saçma olduğunun farkına vardım ve kendime saklamaya karar verdim. | Open Subtitles | ومن ثم أدركت كيف كان الأمر جنوناً لذا قررت أن اُبقي الأمر لنفسى |
Şu kutulara bak. Yılbaşı gibi ya da kendime bir sürü ayakkabı aldığım başka bir gün. Çok güzeller. | Open Subtitles | انظر الى كل صناديق الأحذية انه مثل عيد الميلاد أو اي يوم أخر عندما أشترى لنفسى كثيراً من الأحذية |
Tabii ki de bu bilgiyi alıkoyup kendime saklamaya karar verirsem başka. | Open Subtitles | الا اذا قررت بالطبع حجب تلك المعلومات وان ابقيها فقط لنفسى كَسِرّ |
Yaşamak, kendime ve benim durumunda olan diğerlerine katkıda bulunabilmek için yeni ve daha önce düşünülmemiş imkanları keşfettim. | TED | لقد رأيت إمكانات جديدة وغير واردة مسبقًا للعيش والمشاركة، لنفسى وللآخرين فى نفس ظروفى. |
Obsesif gibi, obsesif olarak düşünmeye başladığım zaman kendime bir şeyler söylemeye ihtiyacım var. | TED | أحتاج إلى شيء أقوله لنفسى عندما أبدأ فى التفكير بشكل هوسى. |
Bunu kendimle iyice konuşacağım ve eğer çok para istemezsem kendime zam yapacağım. | Open Subtitles | سوف أقرر مع نفسى و إذا كنت بحاجة إلى نقود كثيرة سوف أمنحها لنفسى شكراً يا سيدى |
Senin krallığına... bağlılık yemini edeceğim... artık krallığımızdaki her şey senin... bu halı hariç, onu kendime saklıyorum. | Open Subtitles | أنا أقدم لك الولاء لأنك الملك وكل ما فى المملكة ملكاً لك ماعدا هذا البساط لأنى أحتفظ به لنفسى |
Öğlenden sonra olanların, aslında olmadığını kendime kanıtlamak için. | Open Subtitles | كى أُبرهن لنفسى أن ما حدث ظهيرة اليوم لم يحدث |
Eğer cesaretim olsaydı, kalıp yalan söylerdim ve beni tekrar sevmeni sağlamayı umut ederdim olduğum gibi, kendim için ve böylece diğerini ve geçmişi unuturdun. | Open Subtitles | إذا كان لدى الجرأة لكنت بقيت وأستمريت فى الكذب على آمل أن أجعلك تحبنى مرة آخرى كما انا , لنفسى وتنسى الآخرى , تنسى الماضى |
İki sentlik pastaya sadece eline alıyor. Bunu kendim de yaparım. | Open Subtitles | من اجل 2 بنس , سوف تكون الوحيدة التى تعطينى جنس يدوى , انا لا استطيع ان اقوم به لنفسى |
kendim olduğu kadar onlar için de, başından beri böyle davrandım. | Open Subtitles | و لكنى تصرفت دوما لهم بمثل ما تصرفت دوما لنفسى |
Kabul etmeliyim ki ben kendi Cumartesimi kendimi dinlemek için feda etmek istemezdim. | Open Subtitles | يجب أن أعترف, لم أكن أريد أن أترك صبيحة يوم السبت، للاستماع لنفسى, |
Geçen gün seni buraya bağlayınca farkettim sana kendimi eksik tanıtmışım. | Open Subtitles | لاحظت أنه عندما ربطتك هنا يومها لم أوفق فى تعريفى لنفسى |
Biliyorsun, evimden atıldım ve bir süre burada kalabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | حسناًَ .. لقد فقدت منزلى وقلت لنفسى أننى سأبيت هنا لفتره |