Ve kendimi bu taraftan da diğer taraftan da çekmeye ve kendi tarafımı yaratmaya kendime uygun yeni bir kalıba girmeye karar verdim. | TED | لذلك قررت أنني سوف أنأى بنفسي من هذا الجانب و من هذا الجانب، وسوف أذهب إلى جانبي الخاص و أصنع لنفسي في قالب جديد |
Onun istediği gibi olmaya çalıştıkça... kendimi onun gözlerinde daha az görür oldum. | Open Subtitles | كلما قل اهتمامي به كلما قلت رؤيتي لنفسي في عينيه |
Tüm sabahı banyoda kendimi izlerken geçirince acıktım ve buraya getirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت اليوم كله انظر لنفسي في مرآة الحمام ثم أصابني الجوع |
O an kendime, kendimi asla bu duruma sokmayacağıma dair söz verdim. | Open Subtitles | وبعد ذلك قطعتُ وعداً لنفسي في ذلك الوقت والمكان أنا لن أمرّ بهذا أبداً |
Yani aynaya bakıp da kendimi tanıyamamak biraz tuhaf olmaz mıydı? | Open Subtitles | ألن يكون الأمر غريباً فيما لو نظرت لنفسي في المرآة دون أن أكون قادراً على التعرف لنفسي؟ |
Bilmiyorum, ben de bunu öğrenmek için kendimi geminize nakil ettirdim. | Open Subtitles | لا أعرف، فما سبب إقحامي لنفسي في سفينتك للمعرفة |
Bilmiyorum, ben de bunu öğrenmek için kendimi geminize nakil ettirdim. | Open Subtitles | لا أعرف، فما سبب إقحامي لنفسي في سفينتك للمعرفة أعتذر عن ذلك |
Savaş meydanında kendimi sakatladım ödlek olarak nam saldım. | Open Subtitles | سبّبتُ إعاقةً لنفسي في ميدان المعركة، و صُنّفتُ جباناً |
kendimi o kadar suçlu hissediyorum ki aynada yüzüme bakamıyorum. | Open Subtitles | اشعر انني مذنب جدا ، لا اقدر حتى انظر لنفسي في المرآة |
Bazen aynada kendime bakıyorum ve kendimi tanıyamıyorum. | Open Subtitles | أحياناً أنظر لنفسي في المرآة و لا أعلم من أكون |
Daha bir haftadan az bir süre öncesinde, ...bu odada müvekkil toplantısında benim kendimi kataeterize ettiğimi iddia ettiniz mi etmediniz mi Bayan Lockhart? | Open Subtitles | (هل قمت، سيدة (لوكهارت توحي بأن أضع قسطرة لنفسي في اجتماع مع عميل الذي قد انعقد في هذه القاعة قبل أقل من أسبوع؟ |
Uzun zamandır kendimi görmemiştim. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} مرت مدة منذ نظرت لنفسي في المرآة. |