Kasap'ın neler yapabileceğini arkadaşlarımı öldürürken gördüm. İntikam almak için geri dönmüşse hepimizi öldürene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | رأيت ما بمقدور ذلك السفاح فعله حينما قتل أصدقائي لو عاد لنيل إنتقامه ، لن يتوقف حتى يقتلنا جميعاً. |
Yürürlükteki yasaya göre, reşit olmayan kişilere cinsel istismara teşebbüs bile ceza almak için yeterli. | Open Subtitles | حتى محاولة التقرب .لقاصر كافية لنيل العقاب |
Gerçekten de Tamah Adası'nı almak için planın var mı? | Open Subtitles | إذًا، هل تخطط حقًّا لنيل نسخة من ''جزيرة الجشع''؟ |
Ve şimdi de sizden öc almak ve birliği yok etmek için doğruca buraya geliyor. | Open Subtitles | وهو متجه إلى هنا الآن لنيل انتقامه منكم ولتدمير الإتحاد. |
Sidney'in babası Neil Prescott'un konuşmalarının listesi. | Open Subtitles | هذه المكالمات تنتسب لنيل بريسكوت والد سيدنى |
Takdirimi kazanmak için yapılan daha belirgin bir hareket görmedim. | Open Subtitles | ما رأيت يوماً تحايلاً واضحاً مماثلاً لنيل إستحساني |
Ruhlar hedeflerini gerçekleştirmek için... ikinci bir şans elde etmezler. | Open Subtitles | إسمع،الأرواح لا تحظى بفرصة ثانية لنيل أهداف الحياة |
Ayrıca Onur Madalyası'na aday gösterilmem vesilesiyle. | Open Subtitles | و بسبب ترشيحاتي السابقة لنيل ميدالية الشرف |
Eğer bu bilgiyi kullanmak istediğimi almak için bir riskse, | Open Subtitles | إن كان استخدام تلك المعرفة لنيل مرادي مجازفة |
Parlamento'dan izin almak için bir yıl beklemesi gerekiyormuş. | Open Subtitles | وأن عليها أن تنتظر عاماً لنيل موافقة البرلمان |
Terfi almak için çok garip bir yol izledin dostum. | Open Subtitles | لديك طريقة غريبة لنيل الترقية ياصديقى |
Kardeşinin onayını almak için kardeşimi kullanmayacağım. | Open Subtitles | لن أستخدم أخي لنيل موافقة شقيقكِ |
Terfiyi almak için epey çalıştığının farkındayım. | Open Subtitles | أدري أنّك كنت تبذل قصارى جهدك لنيل تلك الترقية، لكن... |
iPad almak için yaş günümü beklememi söyledin. | Open Subtitles | قلت عليّ انتظار عيد ميلادي لنيل آيباد |
Orkideyi almak için her şeyi söylerler. | Open Subtitles | و سيقولون أي شيء لنيل زهرة الأوركيد |
Ve şimdi de sizden öc almak ve birliği yok etmek için doğruca buraya geliyor. | Open Subtitles | وهو متجه إلى هنا الآن لنيل انتقامه منكم ولتدمير الإتحاد. |
Burada işler böyle yürüyor. Herkes istediğini elde etmek için başkasını kullanıyor. | Open Subtitles | هذه سنّة الحياة هنا، الجميع يستغلّون الناس لنيل مرادهم. |
İstediğini elde etmek için insanlara fiziksel gözdağı verdi mi? | Open Subtitles | إن كنت أرعبت الناس بصورة مادية لنيل ما تريدينه |
Simon, almadığı bir ders için kendini hırbalarken Neil de kendi çapında zorluklar yaşıyordu. | Open Subtitles | إذا بينما كان سايمون يلتهم الكتب لإختبار لن يدخله كان لنيل صعوبات خاصة به في التعلم |
Neil'ın yanına gitsem daha iyi. Tek başına bıraktım. | Open Subtitles | لا, من الأفضل أن أرجع لنيل لقد تركته لوحده |
Biraz saygı kazanmak için yırtınarak çalışıyorum.. | Open Subtitles | أعمل محاولتً لنيل قطعة صغيرة من الإحترام |
Eminim şimdi kardeşinden umudu kestiğine göre onun kız arkadaşını elde etmenin yollarını arıyorsundur. | Open Subtitles | إنّي موقنةٌ الآن أنّكَ تخلّيت عن أخيك إنّكَ تخطط إلى حدٍ ما لنيل حبيبته |
Bu kurulun gündeminde tek bir madde var: Ülkemizin en büyük ödülü için aday listesini onaylamak: | Open Subtitles | يوجد فقرة واحدة على جدول أعمال هذا الاجتماع و هي أن نختار قائمة المرشحين لنيل ميدالية الشرف |