"لن أتحدث" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuşmam
        
    • konuşmuyorum
        
    • bahsetmeyeceğim
        
    • konuşacağım
        
    • tek kelime etmeyeceğim
        
    • konuyu
        
    • konuşmazdım
        
    • konuşmayacağım
        
    Polis özentisi denizcilerle konuşmam. Open Subtitles لن أتحدث مع بحارة يريدون أن يصبحوا شرطيين
    Seninle bu şekilde konuşmam. Open Subtitles ضع مسدسك جانباً أنا لن أتحدث معك على هذه الطريقة
    Haldeman ya da başka biri hakkında konuşmuyorum! Open Subtitles أنا لن أتحدث معكما عن هالدمان أو عن أي شخص آخر
    Ben de seninle konuşmuyorum çünkü burada olmayı istemiyorsun kahrolası. Open Subtitles لن أتحدث معك مجددا... لأنك لا تريد أن تكون معي...
    Sanırım bir kısmınız buna sevinecek, kimileriniz de hayal kırıklığına uğrayacak ama bugün vajinalardan bahsetmeyeceğim. TED أعتقد أنها ستكون معيناً لبعض الناس وخيبة أمل لآخرين لن أتحدث لكم عن المهابل اليوم
    Ne bu konuda konuşacağım ne de bu konuda konuşmak istemediğim hakkında konuşmayacağım. Open Subtitles لن أتحدث عن ذلك و لن أتحدث عن عدم تحدثنا عن ذلك
    konuşmayacağım. Söz veriyorum tek kelime etmeyeceğim. Open Subtitles لن أتحدث, أعدك بألا أقول أية كلمة
    Seninle bir daha hayatta konuşmam küçük piç! Open Subtitles لن أتحدث إليك مرة أخرى مطلقاً أيها الأحمق
    - Ben onunla konuşmam. - Ben hiç konuşmam. Open Subtitles . لن أتحدث معها . حسناً ، أنا لن أتحدث معها أكثر
    Ama yine de polislerle konuşmam. Acınası durumda olanlarla bile. Open Subtitles وما زلت لن أتحدث إلى الشرطة حتى لأولئك المثيرون للشفقة منهم
    Şu an sadece kendi adıma konuşmuyorum şikayetçi olduğum herhangi bir şey yok. Open Subtitles لن أتحدث فقط من أجل حالى, ولا يوجد شىء لأشكو منه.
    Senle konuşmuyorum velet -Düzgün konuş Open Subtitles لن أتحدث لك أيها الصبي انتبه لفمك أيها الزنجي
    Bir kere bu konu hakkında konuşmuyorum. Ona karşı biraz daha nazik ol. Open Subtitles لكن لن أتحدث بشأن ذلك حاول أن تكون لطيفاً معه
    Sera etkisi yaratan gazların birçok kaynağı var, kesinlikle hepsinden bahsetmeyeceğim. TED وهناك العديد من مصادر غازات الدفيئة لن أتحدث بالتأكيد عن جميع هذه المصادر.
    Senden önce biri vardı ama sana ondan bahsetmeyeceğim. Open Subtitles كان هناك رجل قبلك. لن أتحدث عنه، لكنه كان،
    Televizyonda babamın "aletinden" bahsetmeyeceğim. Open Subtitles لن أتحدث بشأن أعضاء والدي الجنسية على التلفاز.
    Yemin ederim onunla konuşacağım. Open Subtitles أقسم أنني لن أتحدث معها.
    Kocan eve dönene kadar tek kelime etmeyeceğim. Open Subtitles لن أتحدث حتي يعود زوجك الي المنزل.
    Buraya gelmemin tek nedeni bu konuyu telefonda konuşmayacak olmamdı. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودي هنا الأن هو أنني لن أتحدث عن هذا الأمر علي الهاتف
    Beni dinle dostum. Ben seninle öyle konuşmazdım. Open Subtitles والآن, اسمع يا رجل أنا لن أتحدث معك بهذه الطريقة
    Standart istatistik teknikleri aldık, bu nedenle bununla ilgili konuşmayacağım. TED لقد إستخدمنا أساليب إحصائية قياسية، لذا لن أتحدث عن ذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more