"لن أفهم" - Translation from Arabic to Turkish

• hiç anlamıyorum
• Anlayamam
• fark etmeyeceğimi
• hiç anlamayacağım
• asla anlamayacağım
• hiç anlayamayacağım
• asla anlayamayacağım

Kasabada gezmek için sihir kullanmak yerine neden bu bubi tuzaklarının arasında koşturuyorsun hiç anlamıyorum.
لن أفهم أبداً سبب تجوّلكم في هذه الأفخاخ القاتلة عوض التنقّل بالسحر عبر البلدة

Onun doğasını hiç anlamıyorum.
أنا لن أفهم من هم على شاكلته اطلاقًا

Doğru, bunu Anlayamam, çünkü ailemden geriye hiç kimse kalmadı.
لا . لن أفهم لأنه لا يوجد احد من عائلتي على قيد الحياة

Gerçekten de Tyler Gray'i aradığını fark etmeyeceğimi mi sandın?
هل اعتقدتما أنني لن أفهم أنكما تبحثان عن (تايلر جراي)؟

Bu öğretmen aşkı konusunu hiç anlamayacağım.
لن أفهم قضية حب الأساتذة هذه ابدا

Ben de senin her şeyden ve yeni tanıştığın herkesten memnun olmaktaki aceleciliğini asla anlamayacağım.
وأنا لن أفهم لماذا تصر على أن يعجبك أى شىء أو أى شخص

Şu savaşları nasıl oluyor da bir tür oyun haline getirebiliyorsunuz hiç anlayamayacağım.
أنا لن أفهم ابدا، كيف يمكنكم تبسيط هذه المعارك كأنها نوع من الألعاب

Tanrı sende özel ne buldu bunu asla anlayamayacağım.
و لما ميزك الإله عن غيرك؟ لن أفهم ذلك أبدًا

Zengin insanların zevklerini hiç anlamıyorum.
أنت تعرف ، لن أفهم أذواق الأغنياء

Anne, bunu hiç anlamıyorum.
أمي، لن أفهم هذا أبداً

Liberalleri hiç anlamıyorum.
لن أفهم الليبراليين أبداً

Anlayamam diye mi yoksa bana söylemek mi istemiyorsun?
لأنك تظن بأنني لن أفهم أم لأنك لا تريد إخباري

Tabii, doğru. Ben çok aptalım. Anlayamam.
أجل هذا صحيح ، أنا غبي جداً أنا لن أفهم

Gerçekten de Tyler Gray'i aradığını fark etmeyeceğimi mi sandın?
هل إعتقدت أنني لن أفهم... أنك تبحث عن (تايلر جراي)؟

hiç anlamayacağım çok farklı tarafların var, Gaius.
توجد العديد من السمات فيك يا (جايس) . لن أفهم أبداً

Belki neler çektiğini hiç anlamayacağım.
لربّما لن أفهم .الذي مررت به

Tanrıya yemin ederim ki, kendi kanımdan birinin nasıl böyle bana karşı döndüğünü asla anlamayacağım.
أقسم بالمسيح، لن أفهم أبداً كيف ينقلب ضدّي من هو من لحمي ودمي.

Ve galiba asla anlamayacağım.
ولقد بدأت أشعر بأني لن أفهم أبداً.

Dan, kadınların tuvalette neden bu kadar uzun kaldıklarını hiç anlayamayacağım.
دان، إنني لن أفهم اطلاقاً أمر استراحة النساء معاً

Eşcinsellerin neden bu kadar çok istediğini hiç anlayamayacağım.
أنا لن أفهم لماذا الشواذ يريدونه بشدة

Joey, yaşadığım sürece seni asla anlayamayacağım.
جوي، ما دام ل العيش، ل لن أفهم عليك.

Bu yaptığını asla anlayamayacağım.
. لنهاية حياتي لن أفهم ذلك أبداً