"لن اقول" - Translation from Arabic to Turkish

• söylemeyeceğim
• söylemem
• söyleyemem
• söylemezdim
• demeyeceğim
• söylemiyorum
• söyleyecek değilim
• etmeyeceğim

Bunun gerçekleşmesinin ne kadar zamanımızı aldığını söylemeyeceğim.
لن اقول لكم كم مرة استغرقنا من تحقيق ذلك.

Sana söylemeyeceğim. Yaptığın işten anlayıp anlamadığını görmek istiyorum.
انا لن اقول لك اريد رؤيتك تبذل عناية على الشغل

O sevgilim değil, reytingler artsın diye de aksini söylemeyeceğim.
ليست صديقتي وأنا لن اقول ذلك فقط من اجل المشاهدات. فهمت؟ نعم و

Ben söylemem de sen anlat. Anlayışla karşılayacaklardır.
اوه , لا , لن اقول شئ فقط أخبريهم سيتفهمون

Hangileri olduğunu söyleyemem ama ne kadar harika oldukları tüyler ürpertici.
لن اقول ايهما لكنه يبعث على القلق كيف أنهما في الأعلى

Benim denetlememi kabul edene kadar nerede olduğumuzu onlara söylemezdim.
انا لن اقول لهم أين كنا حتى يوافقوا على تفتيش وحدة الى أس جى سى

tamam, Nelam'ına aptal demeyeceğim.
تدعو نيلام غبيه حسنا حسنا لن اقول لك نيلام انك غبيه

Hayır. Bir kurum rehberiyle görüşene kadar hiç bir şey söylemiyorum.
لا ، انا لن اقول اى شىء حتى اقابل مستشار الوكاله

Karıma başbakan olmasını istemediğimi söyleyecek değilim.
انا لن اقول لزوجتي اني لا اريدها ان تكون رئيسة الوزراء

Şeyy,son kelimeyi söylemeyeceğim çünkü senin bildiğini sanıyorum
انا لن اقول الكلمة الأخيرة لكنني أظن أنك تعرفها

Ve de biliyorum ki karını öldürmenle ilgili olarak kimseye bir şey söylemeyeceğim.
وارعف, لكن انا بالتأكيد لن اقول اي شيء عن قتلك لزوجتك.

Hapse girmeyeceğimden emin oluncaya kadar hiç bir şey söylemeyeceğim.
انا لن اقول أي شيء حتى اعلم إنني لن ادخل السجن.

Kasayı açmasan bile babama burada uyuduğunu söylemeyeceğim.
أنا لن اقول لأبي انك تنام هنا. حتى ان لم تقم بفتح الخزانة.

Kimseye söylemeyeceğim, Rae, ama bizden uzak durmalısın.
لن اقول لاحد ري لكن يجب عليك ان تبقي بعيدة عنا

Pekala, o zaman sana olmayan bir şeye tutunduğunu söylemeyeceğim.
حسناً اذا انا لن اقول انك متمسك جدا بشيئ لم يعد يوجد

Biliyorum bu benim grubum değil bu yüzden sana ne yapacağını söylemeyeceğim.
اعلم بانها ليست فرقتي لذلك لن اقول لك ما يجب عليك القيام به

Sen söylemezsen, ben de söylemem. Burada ne yapıyorsun? - Cate burada olabileceğini söyledi.
انا لن اقول ان لم ترتديه ماذا تفعلين هنا؟

- David'i soruyor. - Tamam, bir şey söylemem.
أنه سألنى عن ديفيد حسنا , لن اقول له شيئا

Roger'ın kayınpederinin Roger'ın işletmesine izin vermiş Çuvalların güzel koktuğunu söyleyemem
والد زوجة روجر يملكه ترك روجر يديره انا لن اقول

Açıkçası, bunu bu odanın dışında söylemezdim ama dürüst olmamı istediniz.
بالطبع , لن اقول هذا الكلام خارج هذه الغرفه لكن , حسنا انتم تريدون منى ان اكون صريحه

Öyle ise, basketbol koçlarının en iyilerinden birisi çocuklarımı ücretsiz olarak çalıştırmak isterse ve... aklıma gelmişken söyleyeyim, bunlar bir tek galibiyet almadan sezonu kapatacak olan çocuklar ise... hayır demeyeceğim.
اذاً ، لدينا واحد من افضل مدربى كره السله ليدرب اولادى بدون مقابل هؤلاء الاولاد على سبيل المصادفه لم يحققوا اى فوز خلال هذا الموسم انا لن اقول لا

- Karışık değil... ..sadece size adımı söylemiyorum.
لا ، لم افعل. انا لست مرتبك, انا فقط لن اقول لك ماهو اسمي.

Seni önemsiyorum, ama sana doğru olmayan şeyler söyleyecek değilim.
لكن لن اقول لك شيئاً ليس حقيقياً

Annemi bunun dışında bırak, yoksa bir kelime daha etmeyeceğim.
اجعل امي بعيدة عن هذا والا لن اقول اي كلمة اخرى