Deneysel bir tür ve sana yalan söylemeyeceğim, ucuz değil. | Open Subtitles | نوع من انواع التجربة , لن اكذب عليك انها غالية |
Bakın, size yalan söylemeyeceğim. Biraz aceleye geldi. | Open Subtitles | حسنا, اسمع, انا لن اكذب عليك, جئت في مهمة سريعة |
Sana olsa, güzel olmayacağını diyerek yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن اكذب عليك واقول انه لن يكون جميلاً |
Sana asla yalan söylemeyeceğim. O küçük piç beni ısırdı. | Open Subtitles | أنا لن اكذب عليكِ قط ذلك الوغد الصغير عضنى |
Sana asla yalan söylemeyeceğim demiştim, söylemeyeceğim de. | Open Subtitles | لقد قلت أنى لن اكذب عليك مطلقاً ولـــن أفـــعل |
Aile için asla yalan söylemeyeceğim demiştim ama birdenbire kendimi basının karşısında hikayeler uydururken buluyorum. | Open Subtitles | قلت بأنني لن اكذب ابدا عن العائلة و بشكل مفاجيء اصبحت اؤلف قصص للإعلام عن حادثة صيد |
Bunu daha önce yaptım ve bu sefer kendimden ödün vererek yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لقد قمت بهذا من قبل وهذه المره, لن اكذب بخصوص ذالك |
Sana yalan söylemeyeceğim. Bu herif muhtemelen turnuvada dövüşmek isteyeceğin son kişi. | Open Subtitles | لن اكذب عليك, ربما يكون هذا اخر شخص تود مقاتلته في هذه المسابقه |
yalan söylemeyeceğim, seni araması iyi değil ama sinirlenmesi iyi. | Open Subtitles | نعم، أنا لن اكذب عليك سيء أنه اتصل لكن سيكون هذا غاضب |
- yalan söylemeyeceğim. DNA raporu canıma okudu. | Open Subtitles | لن اكذب عليك، تقرير الحمض النووي ذاك أسقطني على قفاي |
yalan söylemeyeceğim odana girmek biraz zor oldu, üçüncü kat sonuçta ama görev tamam. | Open Subtitles | لن اكذب عليك لقد كان صعبا قليلا ان اقتحم غرفتك, |
İngilizlerin dünyasında iyi zaman geçirdiğim, yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | حظيت بوقت رائع في عالم الإنجليز أنا لن اكذب |
Hayır değil. Bir hayalete yalan söylemeyeceğim. Kesinlikle diyet değil. | Open Subtitles | لا هو ليس كذلك ، لن اكذب على شبح بدون شك هو ليس بدون سكر. |
Daha iyi bir kardeş gibi görün diye Leslie'ye yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | نسيت انك هنا. اسمع, انا لن اكذب على ليزلي وذلك لتبدو انت كأخ افضل, حسناً? |
Hoş gerçi yalan söylemeyeceğim onlar da çok üzücüydü. | Open Subtitles | على الرغم من اني لن اكذب هذة مشكلة كبيرة |
Sana yalan söylemeyeceğim . Kartları yakalayamadık , bebeğim . | Open Subtitles | -انا لن اكذب عليك, لعب الورق ليس من شأني يا عزيزي |
-Başımın ağrıdığını söyle. -Senin yerine yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | قولي له ان عني صداع لن اكذب من اجلك |
Yapma, ahbap, Bea'ye yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | هيا يا رجل تعلم اني لن اكذب عليها |
Bilmiyorum, ama söz veriyorum artık yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | اعدك باني لن اكذب عليك مرة اخرى |
Ne yalan söyleyeyim, şahane olurdu. | Open Subtitles | لأنني لن اكذب عليكي هذا سيكون مذهلاً |
Seni seviyorum, sana böyle bir konuda asla yalan söylemem. | Open Subtitles | انا احبك. انا لن اكذب عليكى ابدا عن شىء كهذا. |