"لن تدعني" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin vermiyor
        
    • izin vermeyeceksin
        
    • izin vermez
        
    • izin vermeyecek
        
    • izin vermiyorsun
        
    • Ölmeme izin
        
    • izin vermezdi
        
    • İzin veremez misin
        
    Benim de bunu yemem izin vermiyor ve tek başıma kalmak istemiyorum. Open Subtitles ، تعلمين ، لن تدعني آكل هذا أيضاً و لا أريد أن أكون الوحيد الذي يفعل ذلك
    Bayrak yarışının kapanışında yer almamamın yanında ilçe yarışmasında da yüzmeme izin vermiyor. Open Subtitles ليس فقط أنني لست قريبة من سباق التتابع، لن تدعني أسبح في مقابلتنا للمقاطعة.
    Arabanın bende kalmasına izin vermeyeceksin, değil mi? Open Subtitles سوف لن تدعني احتفظ بالسيارة هل فعلا انت كذلك ؟
    Devam et! Eve git! Annem asla, seni beslememe izin vermez. Open Subtitles هيا ، أذهبي للبيت ، أمك لن تدعني أعتني بك أبداً
    Tanrım, Bu kasaba onu terketmeme izin vermeyecek. Open Subtitles رباه، يبدو وكأن هذه البلدة لن تدعني أرحل
    Evlenmeme izin vermiyorsun, bari bırak da bileziklerle eğleneyim. Open Subtitles أنت لن تدعني أتزوج لذا على الاقل . دعني اتمتع بهذه الاساور
    Eliza, annen sunağı toplamama izin vermiyor. Open Subtitles أليزا,والدتك لن تدعني أن أجمع الضريح
    Ona dokunmama izin vermiyor! Open Subtitles و لن تدعني أمسها
    Geri gidip Cubs'ın dünya şampiyonluğunu almasını izlememe izin vermiyor. Open Subtitles لن تدعني أعود، ومشاهدة فريق (كابس) يربح دوري العالم
    Evet, karım izin vermiyor. Open Subtitles زوجتي لن تدعني آتي
    - Baba, Acemi Sürücü İzni* aldım ama annem arabasını sürmeme izin vermiyor. Open Subtitles لكن.امي لن تدعني اقود سيارتها
    Ölmeme izin vermeyeceksin Doktor. Open Subtitles لن تدعني أموت، أيها الطبيب لقد تقدمنا كثيراً
    Bir uzman. Huzurlu bir şekilde ölmeme izin vermeyeceksin, değil mi? Open Subtitles انت لن تدعني اموت في سلام , صحيح؟
    Ona ateş etmeme izin vermeyeceksin, değil mi? Open Subtitles لن تدعني أطلق عليه, أليس كذلك؟
    Öldürülürseniz anneniz sonunu dinlememe bile izin vermez. Open Subtitles لأنه اذا تسببتما في قتل نفسيكما فإن امكما لن تدعني اعيش ابداً
    Kendi telefonuma sahip olmaktan sadece 3 ay uzaktaydım, şimdi annem asla telefon almama izin vermez. Open Subtitles لقد كنتُ على بعد 3 أشهر من الحصول على جوالي الخاص والأن أمي لن تدعني أحصل عليه أبداً
    Şu anın tadını çıkarmama izin vermeyecek misin? Open Subtitles لن تدعني أحضى بوقتي المميز هنا ؟
    Bir süre seni okul dışında görmeme izin vermeyecek. Open Subtitles لن تدعني ارآك خارج المدرسة هذه الفترة
    Trenini patlatmama da izin vermiyorsun. Open Subtitles لن تدعني حتى أقوم بتفجير قطارك.
    Bu yüzden Cumartesi günkü maçta oynamama izin vermiyorsun. Open Subtitles لهذا لن تدعني ألعب يوم السبت
    - O gelmeme asla izin vermezdi. - Ya annen annemi ararsa? Open Subtitles لا, لن تدعني أذهب وهي تعرف أنّك مجنونة بي تماماً
    - İzin veremez misin? Open Subtitles أنت لن تدعني ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more