Ama dediğim gibi, bu sadece bir pro bono davası kariyerine bir faydası olmayacak. | Open Subtitles | لكن كما قلت انها مجرد قضيه برونو بونو لن تساعدك في عملك |
Kayıtların sana hiçbir faydası olmayacak. | Open Subtitles | شرائطك لن تساعدك على الأطلاق |
Ama dokunulmazlığın sana faydası olmayacak. | Open Subtitles | لكن حصانتكِ لن تساعدك |
Kendine yardım etmek istemedikçe nasihatlerin sana bir yararı olmaz. | Open Subtitles | وانه مجمل النصائح لن تساعدك الا اذا انت اردت ان تساعدي نفسكي |
Bak sana ne diyeceğim, o tetiği çekip kafaya bir mermi sıkmaya hazır olmadığın sürece şu dokuz milimliğin pek bir yararı olmaz. | Open Subtitles | سأخبرك شيئاً، ما لم تكن راغب بسحب هذا الزناد ووضع طلقة في الرأس حينها هذه الطلقة لن تساعدك كثيرها |
Bunların hiçbiri sana yardımcı olmaz. 4 senelik şeyler bunlar. | Open Subtitles | هذه الأشياء لن تساعدك إنها قديمة , إنها لدي منذ 4 سنوات |
O tatlı ilaçlar sana yardımcı olmaz. Alopatiye başla. | Open Subtitles | تلك الادوية والحبوب لن تساعدك ابدا بلعلاج الشعبي |
Yerel polis çok detaylı inceleme yapmaz. | Open Subtitles | لن تساعدك الشرطة المحليّة كثيراً |
Yerel polis çok detaylı inceleme yapmaz. | Open Subtitles | لن تساعدك الشرطة المحليّة كثيراً |
Çabanı takdir ediyorum ama faydası olmayacak. | Open Subtitles | أحيي روحك، لكنها لن تساعدك. |
Bu ıvır zıvırların faydası olmayacak. | Open Subtitles | حليك لن تساعدك |
Bunu bilmenin sana bir yararı olmaz. | Open Subtitles | ! معرفته لن تساعدك في شئ |
Yalnız kalmak sana yardımcı olmaz. | Open Subtitles | الوحدة لن تساعدك. |