Bana yalan söylemezsin, değil mi Peder? | Open Subtitles | لن تكذب على أيها الأب ,أليس كذلك ؟ |
Bana yalan söylemezsin, değil mi, Dean? | Open Subtitles | لن تكذب علي، أليس كذلك يا دين ؟ |
Hey, bana yalan söylemezsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لن تكذب عليّ , أليس كذلك ؟ |
Ee, bir burç senin gibi güzel bir kıza asla yalan söylemez. | Open Subtitles | حسنا .. الابراج لن تكذب علي فتاة جميلة مثلك |
Ve eğer Kendra o kadar iyi bir kızsa o üniformayı giyen birine asla yalan söylemez. | Open Subtitles | ولو كانت كيندرا فتاة طيبه هي لن تكذب على شخص يلبس تلك البدله |
Ve onların gerçek olduğunu düşünürdüm çünkü annemin bana asla yalan söylemiyceğini bilirdim | Open Subtitles | وأنا صدقت بأنهم كانوا حقيقيه لأني عرفت بأن أمي لن تكذب علي |
Sana asla ve asla yalan söylemeyecek bir arkadaşın olarak şunu söyeleyebilirim ki apaçık ortada. | Open Subtitles | بصفتي صديقتك التي لن تكذب عليك أبداً مرة أخرى أنا أقول لك, الأمر واضح |
Tabi. Söz ver, bana bir daha hiçbir şey hakkında yalan söylemeyeceksin. | Open Subtitles | عدني بأنك لن تكذب عليَ بخصوص أي شيء مرة أخرى |
Bana artık yalan söylemeyecektin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أنك لن تكذب مرة أخرى. |
Bana yalan söylemezsin, değil mi kuzen? | Open Subtitles | لن تكذب علي , أليس كذلك يا أبن العم ؟ |
Bana bu konuda yalan söylemezsin değil mi? | Open Subtitles | أنتَ لن تكذب عليّ بخصوص ذلك، أليس كذلك؟ |
Peki, Birleşik Devletler'e yalan söylemezsin, değil mi, Bart? | Open Subtitles | لن تكذب على (الولايات المتحدة)، أليس كذلك (بارت)؟ |
Annene yalan söylemezsin, değil mi? | Open Subtitles | لن تكذب على أمك، صحيح؟ |
Bana yalan söylemezsin, değil mi? | Open Subtitles | لن تكذب عليّ أليس كذلك ؟ |
Murray, bana yalan söylemezsin değil mi? | Open Subtitles | موراي}، لن تكذب عليّ اليس كذلك؟ } |
- Bazı kötü şeyler yapmış olabilir ama böyle bir konuda yalan söylemez. | Open Subtitles | لقد فعلت سوءاً كثيراً في حياتها لكنها لن تكذب حيال هذا |
O yalan söylemez. | Open Subtitles | ونظيراتها في لغة القدماء ,هي لن تكذب |
Gelecek, bana yalan söylemez. Onunla birlikte buradayım. | Open Subtitles | إنها لن تكذب عليّ، أنني هنا معها. |
Kocam yaşıyor. Marguerite bu konuda yalan söylemez. | Open Subtitles | زوجي على قيد الحياة. "مارغريت" لن تكذب حول ذلك. |
Onlar bana yalan söylemez. | Open Subtitles | سوف لن تكذب معي |
Size yalan söylemeyecek Bay Connell. | Open Subtitles | (هي لن تكذب عليك, السيد (كونيل |
Ona yalan söylemeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لن تكذب عليها, أليس كذلك؟ |
Hani bana yalan söylemeyecektin, kardeşim? | Open Subtitles | أنت لن تكذب علي يا أخي ؟ |