Senin hikayen de anne babankinden farklı bitmeyecek. | Open Subtitles | الأمور لن تنتهي بطريقة مختلفة عما إنتهت عليه |
Bu savaş gelecek Noelden önce bitmeyecek. | Open Subtitles | هذه الحرب لن تنتهي قبل عيد الميلاد القادم. |
Bunun asla bitmeyecek bir savaş olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرَني بِأَنَّ هذه الحرب لن تنتهي أبداً |
Beni gerçekten almadığı sürece bu savaş bitmez. | Open Subtitles | هذه الحرب لن تنتهي حتّى يقضـوا عليّ نهـائياً |
Biraz erken geldik. Ders 15 dakikaya bitmez. | Open Subtitles | وصلنا باكراً , لن تنتهي المحاضرة قبل 15 دقيقة |
Bazı savaşları kazandık, bazılarını kaybettik. Savaş uzak bir ihtimal bitmedi, ama dayanmasını biliyoruz. | Open Subtitles | لن تنتهي الحرب قريبًا لكننا صامدون بوجه العدوّ |
Ancak her bir Kathar kâfiri yeryüzünden silinene dek Haçlı Seferi sona ermeyecek! | Open Subtitles | لكن الحملة الصليبية لن تنتهي حتى إبادة كل زنديق منشق عن وجه الأرض |
Gerçek şu ki Oliver'la olan ilişkin hiçbir zaman bitmeyecek. | Open Subtitles | ،لأن الحقيقة، أن علاقتك وأوليفر لن تنتهي أبداً |
gökkuşağı için hazırım gözyaşı fırtınalarından çıktım hiç bitmeyecek sandım bir gün sanki hiç gelmeyecek bir rüyaydı ama şimdi uzak değil. | Open Subtitles | أنا مستعد لقوس قزح أن يبدأ للتو عبرت عاصفة من الدموع أعتقدت أنها لن تنتهي |
Yoksa emin ol bu masaj mutlu sonla bitmeyecek. | Open Subtitles | او انا اعاهدك ان هذه الرساله لن تنتهي بنهايه سعيده. |
Kulağa aşk masalı gibi geliyor ama öyle bitmeyecek. | Open Subtitles | بقدر ما تبدو تلك القصّة لطيفةً إلّا أنّها لن تنتهي بتلك الطريقة |
- Sen ölene kadar benim yolum bitmeyecek. Birinin sana dur demesi gerek. | Open Subtitles | لن تنتهي رحلتي قبل أن تموت يجب على أحدهم أن يقتلك |
Hiç bitmeyecek sandığım yapayalnız geçen günler gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت أيام العزلة التي كنتُ أظن إنها لن تنتهي أبداً. |
Senin hikayen de anne babankinden farklı bitmeyecek. | Open Subtitles | قصتك لن تنتهي بشكلٍ مختلف عن قصة والديك. |
Bütün gün bununla uğraşırsak işimiz asla bitmez. | Open Subtitles | إذا واصلنا القيام بذلك كل يوم، ونحن لن تنتهي. |
Ve böylece savaş asla bitmez. Geriye hiçbir şey var olmaz. | Open Subtitles | و هكذا المعركة لن تنتهي أبداً ليس قبل أن لا يبقى شيء |
Adamın dediği gibi şişman kadın şarkı söylemeden bitmez. | Open Subtitles | كما قال الرجل: لن تنتهي المسئلة إلا حين تغني السيدة السمينة. |
Hikayesi henüz bitmedi, yani belki oraya gidip, geri gelebilir. | Open Subtitles | لكن مجدداً , القصه لن تنتهي حتى يصبح لديها نهايه ربما عليها الذهاب حتى تستطيع أن تعور |
İkinci aşama aslında bugün bitmedi ama senin ekip bitti. | Open Subtitles | في الواقع ، لن تنتهي المرحلة الثانية اليوم بل فريقك هو من سينتهي |
Sonu iyi bitmedi. | Open Subtitles | حسنا، تعرف، لن تنتهي على ما يرام |
Demek istediğin, o bütün Goa'uld'ları yenene kadar oyun sona ermeyecek mi? | Open Subtitles | هل تقول أن اللعبة لن تنتهي حتى يهزُم كل الجوائولد ؟ ؟ ؟ |
Bu ölümüme kadar sona ermeyecek. Veya 13 haftalık seçenek seçilene kadar. | Open Subtitles | لن تنتهي أبدا إلا بموتي أو إذا لم يتجدد الـ13 أسبوع تجربة خاصتي |
Yüz yıllarca sona ermeyecek olan savaşı ateşlendiren kıvılcım olacak. | Open Subtitles | وستكون هذه هي الشرارة .. التي تشعل الحرب التي لن تنتهي لمئة عام |