"لن يحصل" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmayacak
        
    • olmaz
        
    • asla
        
    • olamaz
        
    • alamaz
        
    • alamayacak
        
    • almayacak
        
    • olamayacak
        
    • sahip olamayacağı
        
    -Kullanmaya devam ederlerse bu olmayacak -Ve de kullanmalarini saglayacagiz. Open Subtitles لن يحصل ذلك إذا واصلن استخدامه وسنحرص على أن يفعلن
    - Üzgünüm, şef, bir daha olmayacak. - Rasgele Pazar da söylediğin buydu. Open Subtitles آسف يا رئيس ، لن يحصل مرة أخرى هذا ماقلته لى يوم الأحد
    Sence biraz zamana mı ihtiyacı var yoksa hiç olmayacak mı? Open Subtitles هل تعتقد بأنها ستجد الحب؟ أو أن هذا لن يحصل أبداً؟
    Savaştan sonra barış olacağını düşünürsün, ama olmaz. Open Subtitles بعد الحرب قد تعتقد أن السلام سيحل ولكن لن يحصل ذلك.
    Bu bizim gibi davranışları kontrollülere olmaz. Open Subtitles لن يحصل هذا أبدا مع كوابح السلوك فى أنظمتنا
    Açık açık söyleyeyim. Johnny asla o filimde rol almayacak! Open Subtitles دعنى أوضح الأمر لك و لصديقك أيا ما كان جونى فونتاين لن يحصل على ذلك الدور أبدا
    10 yıl önce bana dendi ki, bunun olması imkansıza yakın ve hiçbir zaman böyle bir şey olmayacak. TED قيل لي منذ 10 سنوات أنّ هذا لن يحصل أبدا، أنّه أمر مستحيل.
    Ama bir daha olmayacak, sizi temin ederim. Open Subtitles و يكن أستطيع أن أؤكد لك أنه لن يحصل مجدداً
    Sonra beni dalmaya götürdü ve evcil hayvanı olan deniz atıyla tanıştırdı ki o şey bana, davetkâr bakışlar atıyordu ama yok artık, böyle bir şey olmayacak tabii ki. Open Subtitles ثم أخذني لنغطس و عرفني بحصانه البحري الأليف, و بالمناسبة راح يتودد إلي و رجاء هذا لن يحصل
    Hiç olmayacak. Bak, bu bittiğinde kendi payımı alırım ve ayrılırım. Open Subtitles لن يحصل هذا، عندما ينتهي هذا سآخذ حصتي، وأرحل
    Ve zavallı çocuğun bir yıl boyunca onu görme şansı olmayacak. Open Subtitles الولد المسكين لن يحصل على فرصة لرؤيته لسنة أخرى
    Şimdi ise beyin hasarı var, ve muhtemelen kariyeri olmayacak. Open Subtitles مقدار خطوره هيويت والان عقله متضرر وهو من المحتمل لن يحصل على وظيفه
    Önümüzdeki iki yıl için bu geçerli olmayacak, yani evlenmek için bu kadar zaman beklemek zorundayız. Open Subtitles لكن هذا لن يحصل إلا بعد سنتين لذا يجب علينا الانتظار حتى ذلك الحين
    İstihbaratım hatasızdır. Bir daha olmaz. Open Subtitles تحرياتي كانت غير دقيقة لن يحصل هذا مرة أخرى
    "Böyle güzel bir arabada 8'lik teyp olmaz mı?" dedim, bir tane taktım. Open Subtitles أي سيارة جميلة مثل هذه لن يحصل على أي مسار ثمانية
    Eğer Kevin'ı ellerine geçirirlerse, bir daha asla normal bir hayatı olmaz. Open Subtitles اذا استطاعو الحصول على كيفين لن يحصل على حياة طبيعية
    O parayı asla alamadı ve ben onu bir daha hiç görmedim. Open Subtitles لن يحصل أبداً على نقوده و لن أراه ثانيةً
    Ve eğer kardeşin için merhamet isteyen ben olursam, kardeşin asla onu alamayacaktır. Open Subtitles و إن كنت أنا من أطلب الرحمة لأخيك لن يحصل عليها أخيك
    Alıntı yapıyorum, "Eğer ipe ben sahip olamıyorsam, kimse olamaz." Open Subtitles وانا اقول . اذا لم احصل على السلسله الان اذا لن يحصل عليها احد
    İyileşirse benden tek bir sent bile alamaz! Open Subtitles و إذا تعافى ، فإنه لن يحصل منى على سنت واحد
    Hayır, dedin ki "Dagur saldırıdan önce Yıldırım Atar'ı alamayacak." Open Subtitles لا، قلت داغر لن يحصل على سيكول حتى بعد الهجوم
    Yasal olarak evet, ama bu olamayacak. Tasarımlarım nerede? Open Subtitles شرعيا، نعم، لكن لن يحصل هذا أين هي تصميماتي؟
    Bilirsin, sahip olamayacağı bir şeyi ona hatırlatmak adına. Open Subtitles كما تعلمين، فقط لأذكره بأن هذا شيء أخر لن يحصل عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more