"لن يدعوني" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin vermiyorlar
        
    • izin vermeyecekler
        
    • izin vermezler
        
    Aksi taktirde dosyayı kapatmama izin vermiyorlar. Open Subtitles علي سدها مع أمور أخرى وإلا لن يدعوني أغلق هذه القضية
    Karımın cenazesine gitmeme bile izin vermiyorlar. Open Subtitles لن يدعوني أذهب حتى إلى جنازة زوجتي
    Biri beni almadığı sürece gitmeme izin vermiyorlar. Open Subtitles لن يدعوني أخرج حتى يصطحبني شخص ما.
    Fakat beni almak için gelmen gerecek. Tek başıma ayrılmama izin vermeyecekler. Open Subtitles لكن يجب أن تأتى وتخرجيني لن يدعوني أذهب بمفردي
    Sonunda yemekte o mükemmel masada yanlarına oturmama izin vermeyecekler. Open Subtitles قريباً ، لن يدعوني أنّ أجلس بجوارهم علي الطاولة الرائعة في الغداء
    St. Anthony'deki o yılanlar annemi beslememe izin vermezler. Open Subtitles تلك الأفاعي في مركز القديس أنثوني لن يدعوني أدخل لأطعمها
    Onu, rızası dışında alıkoyuyorlar. Onu görmeme izin vermezler. Open Subtitles لقد وضعوها رغماً عن إرادتها لن يدعوني أراها
    Konusmama izin vermiyorlar ki. Open Subtitles إنهم لن يدعوني أتكلم
    Onu görmeme izin vermiyorlar. Open Subtitles لن يدعوني أراها
    Kayıtlarımı toparlamama izin vermiyorlar. Open Subtitles لن يدعوني اجمع خطاباتي
    Söylememe izin vermiyorlar. Open Subtitles إنهم... إنهم لن يدعوني إخبارك.
    Ve şimdi de iade etmeme izin vermiyorlar. Open Subtitles و الأن لن يدعوني أعيدها
    Hiçbir şey yapmama izin vermiyorlar. Open Subtitles لن يدعوني اقوم بأي شيء
    Tam olarak onu bara götürmeme izin vermeyecekler. Open Subtitles و لن يدعوني أخرجها و أخذها إلى حانه
    - ...gitmeme izin vermeyecekler. - Seni bırakmayacağım Galia. Open Subtitles لن يدعوني أذهب - أنا لن أترككي ، جاليا -
    Muhtemelen onu bir daha görmeme izin vermeyecekler. Open Subtitles على الأرجح لن يدعوني أراها مجددا.
    Duruşmanın ortasında avukatımı değiştirmeme izin vermeyecekler. Open Subtitles لن يدعوني أغير محاميّ في منتصف القضية
    Oynamama izin vermeyecekler ama. Open Subtitles لكنهم لن يدعوني ألعب
    Benim dövüşmeme izin vermeyecekler değil mi? Open Subtitles لن يدعوني أقاتل الآن , صحيح ؟
    Söylediklerimi duyduklarinda kalmama izin vermezler. Open Subtitles لن يدعوني أجلس إذا سمعوا ماقلته
    Benim çocukları kucaklamama izin vermezler. Open Subtitles هم لن يدعوني أعانقالأطفال.
    Buradan canlı çıkmama asla izin vermezler, Janet. Ulrich'le git. Open Subtitles لن يدعوني اخرج من هنا حيًا يا (جانيت) ارحلي مع (ألريك)..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more