"لن يستسلم" - Translation from Arabic to Turkish

• pes etmeyecek
• teslim olmaz
• Vazgeçmeyecektir
• pes etmeyecektir
• asla vazgeçmeyecek

Albay Nicholson pes etmeyecek.
كولونيل نيكلسون لن يستسلم بالقوة

O hiç pes etmeyecek.
لن يستسلم أبدا.

Yin bu kadar kolay teslim olmaz. Kurtarma ekibiniz kaç kişi?
لن يستسلم ين بهذه السهولة كم حجم فريق الانقاذ الذي تتبعه؟

Bir kişi bile sağ kalıp olanları anlatırsa bu sancağa bir daha kimse teslim olmaz.
لأنه لو نجا أحد أولئك الرجال ليخبر الحكاية، حينها لن يستسلم أحد لهذه الراية مجدداً

Aramaları iptal etmiş olabilir ama asla Vazgeçmeyecektir.
،هو ربما ألغى الإنقاذ لكنّه لن يستسلم أبداً

Yaşadığı sürece, bundan Vazgeçmeyecektir.
طالما يعيش، هو لن يستسلم.

Parasını alana kadar da pes etmeyecektir.
لن يستسلم حتى يحصل على أمواله.

Sen ölene kadar pes etmeyecektir.
لن يستسلم حتا تموتي.

Şu altını asla harcayamayacağız çünkü kanun onu aramaktan asla vazgeçmeyecek.
ولن نكون قادرون على إنفاق هذا الذهب، لان القانون لن يستسلم حتى يجده.

Lanet olsun. Bu pezevenk hiç pes etmeyecek!
تبا,هذا القواد لن يستسلم

Kolayca pes etmeyecek.
لن يستسلم بهذه البساطة

- O kadar kolay pes etmeyecek.
هو لن يستسلم بهذه السهولة

- Bu herif asla pes etmeyecek.
-هذا الرجل لن يستسلم أبداً

Onun gibi bir çılgın asla teslim olmaz.
اٍنه من نوع المجانين الذى لن يستسلم

Şimdi de "Klingonlar teslim olmaz." dedi.
انه يقول كوكب الكيلينج لن يستسلم

Onu tanıyorsun. Vazgeçmeyecektir Kabbar.
‫تعرف طبيعته، لن يستسلم يا "جوبر"

Kral İngiltere'yi istiyor. Vazgeçmeyecektir.
الملك يريد "إنجلترا"، لن يستسلم.

Savaşmadan pes etmeyecektir.
إنه لن يستسلم دون مقاومة

Direnmeden pes etmeyecektir.
إنه لن يستسلم دون قتال

O asla vazgeçmeyecek, çünkü umudu var.
هو لن يستسلم أبداً لأن لديه أمل

Brett Andie'den asla vazgeçmeyecek. Olan bu işte.
لن يستسلم (بريت) ابدًا مع (آندي) هذا ما في الأمر فحسب