"لهن" - Translation from Arabic to Turkish

    • onları
        
    • onlar için
        
    • kadınlar
        
    • onlara
        
    • kızları
        
    • onlarla
        
    • kızlara
        
    • Kızlar
        
    • kızların
        
    • kadınlara
        
    • onların
        
    Rica ederim, onları size çıkarayım ve onlara gözünüzde iyi olana göre davranın ancak bu adamlara birşey yapmayın. Open Subtitles دعونى ،أتوسل ، اخرجهما اليكم وإعملوا لهن ما يطيب فى عيونكم و اما هذان الرجلان فلا تفعلوا بهما شيئا
    onlara bir büyü olabilir, o yaptığı gibi onları düşünmeye, Open Subtitles يمكنها أن تقول لهن تعويذة تجعلهم يفكرون كما تفكر هي
    kadınlar orada tek başına. onlar için yapabileceğim her şeyi yaptım. Kendilerini koruyabilirler. Open Subtitles النساء لوحدهن الان لقد فعلت لهن ما استطيع يستطعن الاعتماد على انفسهن الان
    dedi. onlara PIN numarasını hatırlamaları gerektiğini ve yardım edeceğimizi anlatmaya çalıştık. TED وحاولنا أن نشرح لهن أهمية تذكر الرقم السري وقلنا سنساعدكن في تذكره،
    Genç kızları ve kadınları hikâyelerinin önemli olmadığı ve bir hikâyeci olmalarına izin verilmediği düşüncesinden vazgeçirmenin bir yolunu bulmalıyız. TED وجدنا سبيلًا لمنع الفتيات والنساء اليافعات من الشعور بأن قصصهن ليس لها أهمية، لكن لا يسمح لهن بأن يكن راويات القصة.
    Biliyor musun, sanırım kendine oyuncu belirleme yönetmeni demelisin. Pekala, he ne demek istersen... Çünkü, bilirsin, oyuncu belirleme yönetmeni olarak, onlarla gün boyu konuşabilirsin. Open Subtitles أظن عليك دعوة نفسك مخرج مواهب لأنك لو كنت كذلك يمكنك التحدث لهن
    Feyzullah, kızlara geri gelmelerini ve... rollerinizi onlara verdiğinizi söyle. Open Subtitles فيض الله أخبر الفتاتان بأنه يمكنهم العودة و أنكم تخليتم عن الدور لهن
    Garajında "Başka Kızlar park edemez" diyen bir tabela asılı artık. Open Subtitles ان ساحتك الان فارغة من كل الفتيات الباقيات لا مكان لهن
    Müşterilerinin isimlerinin tamamı... ve onlarla takılması için para ödenen kızların isimleri. Open Subtitles إنهُ مليئ بأسماء كل عملائه و أسماء الفتياة اللاتي يدفع لهن ليخرجن معهم أيضاً
    Zanlı zihninde onların yazdıklarıyla ilişki kuruyor bu da onları takip etmeye götürüyor. Open Subtitles في عقل هذا الجاني,إن مشاركاتهن أنشأت رابطا معه مما أدى لمطاردته لهن أساسا
    Babalar kızlarını oynatabileceği, sandalyelerini çekerek ellerini uzatıp onları dansa davet edebileceği bir mesafedeydiler. TED استطاع الآباء أن يلعبوا مع بناتهم، و بلباقة كانوا يقومون بتقديم الكرسي لهن و طلب الرقصة منهن.
    Evsiz kadınları eskiden hiç görmezdim ama şimdi meraklı gözlerle onları takdir ediyor ve acaba hikâyeleri benimki gibi mi başladı diye düşünüyorum. TED لم أكن ألاحظ النساء اللواتي لا مأوى لهن لكني الآن بت أميزهن بعيون شاخصة أتساءل فيما لو كانت قصصهن قد بدأت كقصتي.
    Her 3 ve 15 Ağustos, anma günüm, onları düşündüğümü bilmeleri için Yezidilere ulaşıyorum. TED كل 3 و15 أغسطس، هو يوم ذكرى لي، أتواصل مع اليزيديات لأقول لهن أنني أفكر فيهن.
    Onlar pirinç döngüsünün bir parçasılar, ve bu yetenekler onlar için gelecekte çok değerli olacak. TED إنهن جزء من دورة الأرز. وهذه المهارات ستكون ذات قيمة لهن في مستقبلهن.
    Ve onlar için önemli olan konuları, geliştirdiğimiz oyuna dahil etmeye ne kadar çalıştığımızı görebilirsiniz. TED وبإمكانكم أن تروا كيف كنا متعبين في جمع القضايا التي تشكل مشكلة بالنسبة لهن في هذه اللعبة التي صممناها.
    Tüm popüler olan kadınlar kendilerini gösteriyorlardı. TED كل النساء اللائي كانت لهن شعبية كن يظهرن بعضا من مفاتهن.
    - Evet, tabii. Anlıyorum, ama onlara bundan söz edemem. Open Subtitles نعم بالطبع انا ادرك هذا ولكني لن اذكر ذلك لهن
    Tabii, savunmasız kızları yere sermek eğlenceli olmalı. Open Subtitles فمن الممتع أن تلقي بفتيات لا حول لهن على الأرض
    Ama İngiliz askerleri onlarla bir saat için bana 3 dirhem ödüyorlar. Open Subtitles أمّا الجنود البريطانيون فيدفعون لي ثلاثة دراهم في الساعة لهن
    kızlara yeterince para verirsen her zaman seni mutlu ederler. Open Subtitles الفتيات تدفع لهن ما يكفي من المال و دائماً ما يقضين على المال
    Dünyanın her yerinde siyahi Kızlar özgür olmak için mücadele ediyor ve eğitim için güvenli bir alanın verdiği vaatlere dahil olmak için savaşıyor. TED وحول العالم، تكافحُ الفتيات السوداوات لكي يراهنَ الآخرين وهن يعملن لنيل حريتهن ويكافحن لكي يُشملنَ إلى مشهد الوعد بأن المكان آمن لتوفير التعليم لهن.
    Bence kızların, bir bayanın haksız bir erkeğin haklı olduğu bu anı görmesi gerekir. Open Subtitles اظن انه من المهم لهن ان يشاهدن
    Ülkemde kadınlara araba sürmek için cesaret de ehliyet de verilmiyor. Open Subtitles في بلادي ، لا يتم تشجيع النساء أو يُصرح لهن بالقيادة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more