"له أي" - Translation from Arabic to Turkish

• ona bir
• Ona hiçbir
• herhangi bir

Ama kalan son bir kaç ayında ona bir kaç kelime bile edemedim.
بعد اشهر قليلة رحل لم أستطع تقديم نفسي بأن أقول له أي شيء

Tamam. Sana söyleyeceğim, ama ona bir şey söylemeyeceksin.
حسناً، سأخبرك، لكن لا يمكنك أن تقول له أي شيء

Doğum günü için ona bir şey alacaksan, ne alacağını düşünme.
حسناً، إن جلبت له أي هدية في عيد ميلاده، فمقاسي "كبير".

Ve Ona hiçbir şey olmayacaktı çünkü bizi dans ederken gördüler.
ولما كان يحدث له أي شيء لأن الجميع رآني أرقص معه.

Ona hiçbir şey anlatmadım. Söylediğin gibi mesajı verdim.
أنا لم أقل له أي شئ أنا فقط أعطيته البرقيه كما قلت لي

Piper, hiçbir yerde onunla ilgili herhangi bir kayıt yok.
بايبر، إنه لا يوجد له أي سجل في أي مكان أبداً

Muhtemelen işi bırakmanın ona bir faydası olmayacağını farketmiştir.
ربما أدركَ بأنّ الاستقالة لن تجلب له أي منفعة

Eğer ona bir şey olursa hayatını hapiste geçirirsin.
وإن حدث له أي شيء فستقضي بقية حياتك بالسجن

ona bir şey olursa ne yapacağımı bilemiyorum.
لا أستطيع أن أتخيل ما الذي سأقوم به إن حدث له أي شيء

ona bir şey olursa, yanlış kişilerin eline geçmeyeceğine yemin ettim.
لأنه إذا حدث له أي شيء، أقسمت أن أعطيها للشخص المناسب قبل أن تقع في الأيدي الخاطئة.

On bir yaşında ve çok büyük ihtimalle öleceğini bilmek ona bir şey kazandırmayacak.
و معرفة أنه هناك احتمالية كبيرة للموت ليس شيئا سوف يفعل له أي شيئ جيد

Dün ben telefonu kapattıktan sonra ona bir şey söyledin mi?
هل قلتَ له أي شيء بعد أن أغلقتُ السماعة بالأمس؟

ona bir şey olursa sana çiçek getirmemi söyledi.
لقد أخبرني أن أشتري لك زهوراً إن حصل له أي شيء

ona bir şey olsaydı, güvenini boşa çıkardığımı hissedecektim.
و إن حدث له أي شيء سأشعر أنني خذلتها

Eğer bu şiddet arzun yüzünden ona bir şey olursa, herhangi bir şey...
إذا حدث له أي شيء... أي شيء على الإطلاق، بسبب...

Baban, bir keresinde bana ona bir şey olursa çocuklara göz kulak olur musun diye sormuştu.
" لقد سألني مرةً إن حدث له أي مكروه " " إن كنتُ سأهتم بأولاده "

Ona hiçbir kötü niyet beslemiyorum fakat onun benim için hissettiği nefrette eski bir şeyle intihar kokusu var.
أنا لا أكن له أي حقد، وكرهه لي به نفحة غموض وقلة الوعي

Sana bir şey daha diyeyim, Ona hiçbir şey almayacağım, ben yokum.
وسأخبرك بأمر آخر لن أشتري له أي شيء أنا منسحب

Birileriyle tanışırım. Ama Ona hiçbir şey satmadım.
تلتقى بأناس، لم أبيع له أي شيء

Öyleyse biz de Ona hiçbir şey yapmayız.
إذن فنحن لن نفعل له أي شىء.

Ben de, herhangi bir değeri olup olmadığını görmek için kurumuş kanı ıslatmaya gidiyorum.
أنا ذاهبة لأعيد تروية الدم الجاف لانظر إن كان له أي ثمن