Kentsel çevreleri bozup, inanılmaz güzel yollarla yabancılar arasında bağ kurduğu bir geçmişi var. | TED | له تاريخ من العمل في البيئات الحضرية المضطربة ويقرب الغرباء من بعضهم بطرق جميلة ومذهلة. |
Bu onun aşaması, ...aniden susması, aile içinde bir geçmişi var mı? | Open Subtitles | هذه النوبات الصمت المفاجيء هل له تاريخ في العائلة ؟ |
bir geçmişi var. Benim için çok değerli. | Open Subtitles | له تاريخ له معنى |
Uzun ve zengin geçmişi olan ilkel bir stil... | Open Subtitles | له تاريخ غني و طويل |
Uzun ve zengin geçmişi olan ilkel bir stil... | Open Subtitles | له تاريخ غني و طويل |
Bağlılık sadece bağlılıktır. Çünkü bir son kullanma tarihi yoktur. | Open Subtitles | يسمى الالتزام التزاماً عندما لا يكون له تاريخ صلاحية |
Ve olay yerine ilk gidenleri ya da sabıkası olanları işaretlesem? | Open Subtitles | و ضعي علامة على اي شخص له تاريخ بتواجده اولا في مسرح الجريمة او اي احد لديه سجل في شبابه |
İnan bana, herbirinin inanılmaz bir geçmişi var. | Open Subtitles | صدقيني كل منهم له تاريخ حافل. |
Pakistan'ın karşı-terörizm birimiyle uzun bir geçmişi var. | Open Subtitles | يُدعى (فرهاد غازي)، إنه شخص كريه فعلا له تاريخ طويل من العمل القذر لصالح وحدته ضدّ الإرهاب |
Pakistan'ın karşı-terörizm birimiyle uzun bir geçmişi var. | Open Subtitles | يُدعى (فرهاد غازي)، إنه شخص كريه فعلا له تاريخ طويل من العمل القذر لصالح وحدته ضدّ الإرهاب |
Evin harika bir geçmişi var. | Open Subtitles | له تاريخ مميز |
Ama kaymağın da bir son kullanma tarihi vardır. | Open Subtitles | ولكن حتى الحليب له تاريخ لإنتهاء الصلاحية |
Neyin son kullanma tarihi yoktur, biliyor musunuz seçmenler? | Open Subtitles | حسنا اتعلمون ما الشيء الذي ليس له تاريخ انتهاء صلاحية أيها المصوتون ؟ |
Manny'nin sabıkası olduğunu gördüklerinde, başlarından savarlar. | Open Subtitles | حالما يعرفون أن ماني له تاريخ في حيازة المخدرات فلن يهتمون بالأمر |
Suikast silahımızın sabıkası kabarık. | Open Subtitles | سلاح مغتالنا له تاريخ كبير |