Bu akşam gitmeyeceğimiz partiyle bir ilgisi var mı? | Open Subtitles | هل مزاجك هذا له شأن مع الحفلة التي لن نذهب لها الليلة? |
Belki minnettarlığın neşeyle bir ilgisi yoktur. | Open Subtitles | ربماالعِرفان... ليس له شأن بالمرح |
Stan'in bu işle bir ilgisi varsa onu bana bildiklerini anlatmaya teşvik edeceğim. | Open Subtitles | و إنّ كان (ستان) له شأن في هذا سأذهب كي أشجعه ليخبرني ما يعلم |
- Wade Boggs şeysinle bir alakası yok. | Open Subtitles | ليس له شأن بقضية وايد بوغز لا يهم يا رفاق |
İster inan ister inanma bunun senle alakası yok | Open Subtitles | سواء صدقت او لا يا رجل لكن هذا ليس له شأن بك |
Politikayla ya da seçimlerle hiçbir ilgisi yoktu. | Open Subtitles | لم يكن له شأن في السياسة او الانتخابات |
Onun bu işle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | ليس له شأن بهذا |
Bunun seninle ve benimle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | هذا ليس له شأن بي وبِك |
Ayna Odası ile bir ilgisi olabilir. | Open Subtitles | ربُما هذا له شأن بغرفة المرآة |
- Bunun annenle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | . -هذا ليس له شأن بوالدتك |
- Peki neden bu adamın Laura'nın ölümüyle bir ilgisi olduğunu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | لمَ تعتقد بأنّ له شأن بموت (لورا)؟ |
Bunun Jeremy'i devirmekle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | هذا ليس له شأن بتحرير الغضب على (جيرمي) |
Bununla bir ilgisi yok... | Open Subtitles | ... هذا ليس له شأن بـما |
O yaşlı morugun kilitli olmasıyla onun ne alakası var? | Open Subtitles | لم يكن له شأن بحبس هذا الرجل |
Bunların hiç birinin seninle alakası yok. | Open Subtitles | لاشيء من هذا له شأن بك |
- Ağırlığın konuyla alakası yok. | Open Subtitles | -الوزن ليس له شأن بالأمر. |
Bunun onunla alakası yok, Rafael. | Open Subtitles | هذا ليس له شأن بهذا (رافايل) |
Onun bu olayla hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | ليس له شأن بالقضية |
Bırak onu. Onun bunlarla hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | دعيه يذهب ليس له شأن بهذا |
- Rafa'nın bununla hiçbir ilgisi yok. - Ona söyle,benimle konuşmasın sükunet lütfen | Open Subtitles | (رافا) ليس له شأن في هذا |