Belki Ona bir şey göndermelisin. Oraya vardığında, üzgün olduğunu anlar. | Open Subtitles | ارسل له شيئا وعندما يصل هناك سيعلم انك آسف |
Düşündüm de, bilirsin, sesini duymak isteyebilir. Eğer Ona bir şey söylemek istiyorsan. | Open Subtitles | انه ربما يريد ان يسمع صوتك.اذا اردت ان تقول له شيئا |
Pekala, Ona bir şey söylemelisin çünkü bunun gibi bir soru kendi kendine gitmez. | Open Subtitles | حسنا، عليك أن أقول له شيئا لأن مثل هذا السؤال فقط لا تذهب بعيدا في حد ذاته. |
Ona bir şey olmayacağına söz verirsen, 3.000'e biter. | Open Subtitles | على أن تعدني بألا يحدث له شيئا ربما يمكنني أن أجعلها 3,000 دولار |
Ona bir şey olmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | اننا فقط لن نسمح أن يحدث له شيئا |
Ona bir şey olmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | اننا فقط لن نسمح أن يحدث له شيئا |
Ona bir şey verebildiğimize sevindim. | Open Subtitles | يسعدني أننا استطعنا أن نقدم له شيئا |
Ona bir şey söylemem gerek. | Open Subtitles | لقد حصلت لأقول له شيئا واحدا. |
Ona bir şey almayı düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت أفكر في أن أحضر له شيئا |
Yargıçla görüşüp, Ona bir şey söyleyecektim. | Open Subtitles | فقط كنا نحاول ان نقول له شيئا |
Ona bir şey getirmen lazım. | Open Subtitles | تحتاج ان تحضر له شيئا |
Ona bir şey borçlu değilim. | Open Subtitles | أنا مدين له شيئا. |
Kadın Ona bir şey bırakmış ama. | Open Subtitles | -لقد تركت له شيئا . |