Ve esas özür dilemesi gereken benim, çünkü Washington'a boşuna geldin. | Open Subtitles | و أنا الوحيد الذي يأسف على أنك أضعت وقتك بالمجئ لواشنطن |
Saygısızlık etmek istemem Sayın Yardımcı, ama Washington'a geri dönmelisiniz. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي سيدي نائب الرئيس يستوجب عليك العودة لواشنطن |
Washington'a bunu yazacağım. Sizi tutuklattıracağım. | Open Subtitles | سأكتب لواشنطن ساعمل على انزال رتبتك العسكرية |
Federal Cezaevi Bürosu kurmak için Washington'a gideceğini duydum. | Open Subtitles | سمعتُ بأنك ستغادر لواشنطن للتخطيط لتأسيس مكتب اتحادي للسجون |
Raymond Shaw savaştan çağrılarak doğruca Washington'a uçtu. | Open Subtitles | ريموند شو عاد من المعركة .. وطار مباشرة لواشنطن |
Yeni başhemşirenin tanık olduğu şeyden sonra yaparsam Washington'a şikayet eder. | Open Subtitles | ان عينتك جراحا رئيسيا بعد ما رأته الممرضة المسؤولة فسوف تشتكي لواشنطن |
Kanıtlara odaklanırsam, bu soruşturmayı daha verimli şekilde yürütebilirim. - Ne öneriyorsun? - Cesedi Washington'a götürmeyi. | Open Subtitles | ربما من الأفضل أن أخذ الجثه واعود لواشنطن واجرى عليها الأبحاث |
Hazır olduğunda Gizli Servis seni Washington'a geri götürecek. | Open Subtitles | جهاز الامن سيعيدك لواشنطن عندما تصبحين جاهزه |
Şey, Washington'a göre böyle bir yer yok, fakat 500.000 insan Khmer Rouge'un baskısı altında. | Open Subtitles | حسنا طبقا لواشنطن المكان غير موجود رسميا بالرغم من أن هناك شيء كنصف مليون شخص |
Washington'a köpeğim Bruiser'a yardıma geldim, ve bu vesile ile hiç aklımdan geçmeyen bir şey öğrenmiş oldum. | Open Subtitles | لقد جئت لواشنطن لمسعدة كلبى بروزر وفى طريقى لتحقيق هذا تعلمت درسا غير متوقعا |
Yarın ilk iş Washington'a gidiyorum. Saat 4 deki oturum başlamadan bunun Örtbas edilmesi gerek. | Open Subtitles | سوف أغادر لواشنطن أول شيء غداً ، أنا بحاجة لإغلاق هذا الشيء قبل أن أختتم جلسة الإستماع فى الساعة الرابعة |
Bak ne diyeceğim, sadece bu yarışmaya katıl... ve Washington'a gitmeyi başarırsan, seni görmek için paraşütle atlayacağım. | Open Subtitles | أقول لكي شيئا فقط افعلي هذه المسابقة و اذا وصلتي الى النهاية لواشنطن العاصمة |
Hayır, hayır, biz küçük bir ofisiz ama Washington'a e-posta atabilirim, gecikme olmazsa yarın gelip geçici belgeni alabilirsin. | Open Subtitles | لا ,لا ,لا فنحن مكتب صغير و سوف أرسل رسالة لواشنطن لتزليل العقبات تستطيعى أن تأنى غداً وسوف تحصلى على جواز مؤقت |
Patrick bu sorunla Washington'a gidemez. | Open Subtitles | ويعني أنه لا يمكن ان يذهب باتريك لواشنطن وهذا لا يزال يلوح في الأفق |
Bunu analiz ettirmeliyim. Hemen Washington'a uçsam iyi olur. | Open Subtitles | علىّ أن أحلل هذا الشيء يجب أن أطير بهذا لواشنطن |
Paul, Washington'a gitti ve temiz kalpli ben Amerikan Hükümeti'nin değerini nihayet anladığını düşünmüştüm. | Open Subtitles | بوول سافر لواشنطن و ببرائة ـ ـ ـ ـ إعتقدت أن حكومة الولايات المتحدة لا بد ـ ـ ـ ـ و أنها أدركت أخيرا، قيمته |
CIA olsaydı, ben binayı terk edene kadar beklerdi, sonra da kafama siyah bir çuval geçirip, ellerimi kelepçeleyerek Washington'a götürürdü. | Open Subtitles | لو كانت الاستخبارات لكانوا انتظروا حتى أترك المبنى و وضعوا كيساً على رأسي و سلموني لواشنطن |
Lübnan'daki yaşlı kadın mı? O kadın yabancılar ofisinin bir sekreteriydi. Washington'a giden kabloları kendi gözleriyle görmüştü. | Open Subtitles | كانت سكرتيرة في وزارة الخارجية لقد رأت الكابلات لواشنطن بعيناها |
Yakında Washington'a gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب لواشنطن العاصمة قريبا جدا |
Ancak Amerikan Radyosu'na göre, Pearl Harbor'a Washington'a verdiğimiz ultimatomdan 55 dakika önce saldırı düzenlemişiz. | Open Subtitles | لكن طبقاً لما أعلنته أمريكا، "بيرل هاربور" هوجمت .. قبل 55 دقيقة من إنذارنا النهائى .. الذى سلمناه لواشنطن .. |
Washington'dan çağırıldım. Makinenin kapatılmasını konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | لقد تم إستدعائي لواشنطن يريدون مناقشة إغلاق الآلة |