"لوجودي" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmamın
        
    • olmaktan
        
    • olduğum için
        
    • bulunmamın
        
    • olmam
        
    • gelmemin
        
    • olmak çok
        
    • olduğuma
        
    • konuşmaktan çok
        
    Burada olmamın tek sebebi bu. Başka bir sebep düşünemiyorum. Open Subtitles هذا هو سبب وجودي هنا ولا يوجد سبب أخر لوجودي
    Burada olmamın tek nedeni,... bu çalışma grubunun dersin bir zorunluluğu olması. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودي هنا هو أن مجموعه الدراسه أجباريه للدوره
    Burada olmaktan ve sizinle sevdiğim bir konuyu konuşmaktan çok mutluyum : güzellik. TED سعيد لوجودي هنا و لأتحدث عن موضوع عزيز على قلبي، وهو الجمال.
    Biliyorsun, Bush Station'a gitmeyi ummuştum... ama bütün bunları görünce, burada olmaktan gerçekten mutluyum. Open Subtitles أ تعلمين، كنت آمل أنّ أعود إلى محطّة الأدغال .. لكن مجرّد رؤيتي لكُلّ هذا، شعرت أنّي سعيدة لوجودي هنا.
    Ve böylece, tüm bunlar beni burada olduğum için heyecanlandırıyor, çünkü hayat sonsuz. TED وهكذا، فإن هذا الأمر كله قد قدر لي أن أكون مسرورا لوجودي هنا، لأن الحياة محدودة.
    Teşekkürler. Bu tarihi olayda olduğum için mutlu ve gururluyum. Open Subtitles شكراً أنا حاسس بالفخر لوجودي في اللحظة التاريخية دي
    Burada bulunmamın tek sebebi, Yüzbaşının beni içeri almak zorunda olduklarını söylemesiydi. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودي هنا هو أنّ القائد قال بأنّ عليهم السماح بحضوري
    Hiçbir şeyle ilgili değil, seninle burda olmaktan mutlu olmam hariç Open Subtitles الامر لا يتعلق بأي شيء ، ما عدا انني سعيد جدا لوجودي هنا معكم.
    Bunu bilmiyor muyum? Ama burada olmamın tek nedeni dikkatleri ait olduğu yere çekmek. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودي هنا الآن هو وضع الآنتباه في مكانة الرئيسي
    En başından beri burada olmamın sebebi hükümetimin.... ...yıldız geçidi programını yürütmenin maliyetlerine ve risklerine maruz kalmak istememesi. Open Subtitles السبب الأول لوجودي هنا لأن حكومتي غير راغبة في تحمل النفقات والخطر من تشغيل البوابة
    Burada olmamın tek sebebi, neden ve nasıl suikaste uğradığını bulmak. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودي هنا هي محاولة أن أعرف لماذا وكيف تم اغتياله
    Kitap kulübünün amacı altı kitabı da yapmaktı, ve benim burada olmamın da tek sebebi bu. Open Subtitles القيام بكل الروايات الست هو سبب وجود نادي الكتاب وهو السبب الوحيد لوجودي هنا
    Anlamadın mı Pincus, burada olmamın bir sebebi var. Open Subtitles ألا ترى أنه يوجد سبب لوجودي هنا، وهذه هي
    Burada olmaktan ne kadar mutlu olduğumu bilemezsiniz. Open Subtitles دكتور بيرناردو, أنت لا تعلم كم أنا متحمسة لوجودي هنا.
    Değişik şeylerle ilgilenmeyi sevdiğim için burada olmaktan çok mutluyum. Open Subtitles و أيضا مهتمة بأشياء مختلفة، أنا سعيدة لوجودي هنا
    Öğrenmek için can atıyorum. Ve burada olduğum için çok mutluyum. Open Subtitles أنا متشوقة كي أتعلم و أنا ممتنة لوجودي هنا
    Burada olduğum için çok heyecanlıyım, ahbap, haydi hayatından bahset. Open Subtitles أشعر بالحماس لوجودي معك يا صديقي، لنتحدث عن حياتك
    Aslında sadece, bu sabah uyandım ve burada olduğum için gerçekten mutlu hissettim kendimi. Open Subtitles حسناً , لقد استيقضت اليوم وأحسست , بأنني سعيد جداً لوجودي هنا
    Burada bulunmamın gerçek nedeni, yardım aramak. Open Subtitles السبب الحقيقي لوجودي هنا هو البحث عن المساعدة
    Buradan gitmem gerek. Bu şey, burada olmam yüzünden daha da fenalaşabilir. Open Subtitles في الحقيقة يجب أن أذهب من هنا هذا الشئ ينزعج لوجودي
    Buraya gelmemin tek sebebi kardeşim hakkında konuşmak istediğin içindir. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودي هنا انك تود الحديث معي عن شقيقتي
    Tekrar söylüyorum: "Santa Ana'da olmak çok güzel." Open Subtitles فسأقولها مرره اخرى: أنا سعيد لوجودي في سانتا آنّا.
    Burada olduğuma çok mutlu olmak üzeresin. Open Subtitles انتِ على وشك ان تكوني سعيدة جدّا لوجودي هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more