| İkinizin de geceyi Yalnız geçirmesi riskini bir daha göze alamam. | Open Subtitles | أنا لا أريد المخاطرة بأي منكما ان تقضوا ليلة أخرى لوحدكم |
| Çünkü Donanma'yla uğraşmak istemedi. O gitti. Sizi Yalnız bıraktı. | Open Subtitles | إنه لن يتحدى القوات البحرية، لقد رحل و ترككم لوحدكم. |
| Siz bükücüler, Kuvira'yla kendi başınıza mücadele etmek durumunda kalacaksınız. | Open Subtitles | حسنا , أنتم أيها المتحكمون سيكون عليكم أن تقاتلوها لوحدكم |
| Burada tek başınıza olduğunuzu biliyordum. Yolda başka kimse yok. | Open Subtitles | علمت بأنكم لوحدكم هنا ، لا يوجد أحد على الطريق |
| Dikkatini dağıtacak, yanında olacak ve siz ikinizin tüm gece hiç baş başa kalmamanızı sağlayacak biri. | Open Subtitles | شخص ما يساعدكم على تشتيت الانتباه عنكم, تاكدي انكما لن تبقيا لوحدكم طوال الليل. |
| Malesef, kendi başınasınız. | Open Subtitles | آسف يا رفاق، أنت لوحدكم في هذا. |
| Sen ve Jaster o hücrede sekiz saat boyunca yalnızdınız. | Open Subtitles | ...أنت وجاستر كنتم لوحدكم في الزنزانة لمدة ثمان ساعات. |
| Bundan böyle ikiniz yalnızsınız. | Open Subtitles | أنتم الإثنان لوحدكم |
| Teknik ekibiniz yok, istihbarat desteği olmayacak yani eğer işler ters giderse, tek başınızasınız. | Open Subtitles | لن يكونَ لديكم دعمٌ تكتيكي و لا دعمٌ أستخبارتي لذا أذا أخذ هذا الامرُ منعطفاً سيئاً ستكونونَ لوحدكم |
| Bir kaç dakika Yalnız kalmak isteyeceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | فـكـَّرت أنكم تريدون البقاء لوحدكم لبضعة دقائق |
| Peki, şey, sizi Yalnız bırakalım. | Open Subtitles | تبدو كان اعصارا ظربها حسنا سنترككم لوحدكم |
| Şimdi ikinizi Yalnız bırakayım. | Open Subtitles | أنا سَأَتْركُكم أنتم الإثنان لوحدكم الآن. |
| Herhalde Yalnız kalmak istersiniz. | Open Subtitles | أعني، من المحتمل أنكما تريدان أن تكونا لوحدكم |
| Sizi yanımda götüremem, bir hafta evde Yalnız da bırakamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أخذكم يا شباب معي وأنا متأكد أني لا أستطيع ترككم لوحدكم بالمنزل لأسبوع |
| Ama oy vermeyin, çünkü daha sonra tek başınıza kalınca buna pişman olacaksınız. | Open Subtitles | بأي طريقة من الممكن ان تندمون في وقت لاحق عندما تكونون لوحدكم |
| Tamam, birçok kere kendi başınıza hallettiğiniz oldu. | Open Subtitles | لقد كانت هنالك أوقات عالجتم بها الأمور لوحدكم |
| Onu tek başınıza tutuklamaya çalışmayacaksınız. | Open Subtitles | من الهام جدا الا تحاولوا القبض عليه لوحدكم |
| Ben-ben romantik gecenizi evde baş başa geçireceğinizi sanmıştım. | Open Subtitles | الذهاب لتحضوا بليلتكم الرومنسيه لوحدكم في المنزل. |
| En iyisi sizi baş başa bırakayım. | Open Subtitles | أعنقد بأنه يجب علي أن اترككم لوحدكم |
| Sizi baş başa bırakayım. | Open Subtitles | سأترككم لوحدكم الان |
| bunu yapmayı seçerseniz tek başınasınız demektir. | Open Subtitles | إن اخترتم أن تفعلوا هذا، فأنتم لوحدكم |
| Siz ikiniz orada yalnızdınız ve sen buna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | انتم الاثنين كنت هنا لوحدكم وتتوقع مني... |
| Ancak şimdilik yalnızsınız. | Open Subtitles | ولكن إلى الآن، أنتم لوحدكم |
| Yani bu yüzden bu evde tek başınızasınız. | Open Subtitles | إذاً أنتم هنا لوحدكم . في هذا المنزل |