"لوهلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • an
        
    • Biraz
        
    • bir saniye
        
    • saniyeliğine
        
    • süre
        
    • dakika
        
    • Bir anlığına
        
    • dakikalığına
        
    • süreliğine
        
    Bir an için iki kampa bölünmüş bir dünya düşünün. TED حسنا , فقط تخيل العالم لوهلة , ينقسم إلى معسكرين
    İşte bu yüzden ninemle Biraz ayrı kalmaya karar verdik. Open Subtitles على أية حال ، لهذا قررت أنا وجدتي الإفتراق لوهلة
    Gece vardiyasına git ama bir saniye için bile gelip seni kurtaracağımı düşünme. Open Subtitles قومي بالمناوبة الليلية و لكن لا تظني لوهلة أنني سآتي لأتقذك
    Bir saniyeliğine ayrıldı, buraya geleceğini sandım... ve sonra da arabaya geri döndü. Open Subtitles خرج للحظة وظننت لوهلة أنه قادم باتجاهنا ثم عاد للسيارة أعتقد أنه ثمل
    Bu yolculukta uzun bir süre tam anlamıyla kendi başımızaydık. TED لقد كنا لوحدنا تمامًا في هذه الرحلة لوهلة من الزمن
    Ama anlatmadan önce, şu çizelge üzerinde bi dakika düşünmenizi istiyorum. TED و لكن قبل أن أفعل ، أريدكم فقط أن تتأملوا هذا الرسم البياني لوهلة.
    Bir anlığına, ona herşeyi anlattığını dahi düşündüm... ve seninle karşılaşmasını ayarladığını. Open Subtitles وظننت لوهلة أنك أخبرته بكل شيء ورتبت للقائه
    Bir dakikalığına orada sorunların var sanıyordum, Robbie. Open Subtitles ظننت لوهلة انه سيكون لديك مشكلة هناك يا روبي
    Bir an için park yerine ineceğini ve onlara yemek servisi yapacağımı sandım. Open Subtitles اعتقدتُ لوهلة أنّها ستهبط في موقف السيّارات و سيطلبون أنْ أقدّم لهم الطعام
    Ve size söylemem lazım, bir an için korktum. TED وللحقيقة علي أن أصارحكم، لقد أخافني هذا الكلام لوهلة.
    Ama bir an için başka tarafa döndüm ve o bir akıntıya kapılıp iskeleye doğru sürüklenmeye başladı. TED لوهلة سهيت عنه حتى علق في دوامة بحرية وبدأت تسحبه
    Şimdi Biraz, bundan sonra ne olduğunu, yani oyunuzu sandığa attıktan sonraki kısmı düşünelim. TED حسناً، ما أريد التفكير به لوهلة هو ما يحدث عقب ذلك، بعد أن ترمي بصوتك داخل صندوق الإقتراع.
    Eğer Biraz daha beklerlerse acı fasulyeden kırmızıya dönüştüğümü de görürler. Open Subtitles حسناً , اذا هم انتظروا لوهلة , سيوف يرون هذا الشيء تحوّل الى فاصوليا حارة
    Beyler, lütfen bir saniye bile olsa hedeflerimizden şaşmayalım. Open Subtitles وأرجوكم، أيّها السادة دعونا لا نغفل لوهلة عن أهدافنا،
    Onun yerinden olsaydım seni gözümün önünden bir saniye bile ayırmazdım. Open Subtitles وإن كنت بمكانه، لم أكن لأدعكِ تغيبي عن ناظري لوهلة.
    Dekins bir saniyeliğine kör oldu sonra güldü ve Andy'nin elini sıktı. Open Subtitles أغمض ديكنز عينيه لوهلة ثم ضحك و صافح أندى
    Dinle, bir saniyeliğine de olsa tökezlersen seni öldürürler. Open Subtitles أسمعي، إذا غفلتِ لوهلة .أنهم سوف يقتلوكِ
    Ama, bir süre için, kötü bir şansım olduğunu unutmuşum. Open Subtitles لكن لوهلة نسيت أن كل ما لدي هو الحظ السييء
    Bir dakika konuşabilir miyiz? Open Subtitles دعني أتحدث معكَ، هل تسمح لي بالحديث معكَ لوهلة ؟
    Bir anlığına oda servisinin anlamı değişti sandım. Open Subtitles خلت لوهلة أنّ خدمة الغرف أخذت منحى جديداً
    Fakat benim önce bir kaç dakikalığına odama gitmem lazım. Open Subtitles ذلك سيكون رائعاً، لكن عليّ أولاً .الذهاب لغرفتي لوهلة و أرجع لكما
    En azından bir süreliğine sana ilgilenecek bir şey verdim. Open Subtitles وأعطيتك ما تهتم به أو على الأقل لوهلة من الزمن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more