"لو قلتُ" - Translation from Arabic to Turkish

• desem
• söylesem
• söylersem
• dersem
• deseydim
• diyorsam

Eğer kan basıncı 200'lere fırladı ve dilini ısırdı desem tatmin edici bir cevap olur muydu?
لو قلتُ أنّ ضغط دمها قفز لأكثر من 200 وقامت هي بقضم لسانها أستكون هذه إجابة شافية؟

Geceleri bu yüzden uyumuyorum desem yalan olmaz. Nedenini, kimin yaptığını...
سأكذب عليكِ لو قلتُ لكِ أنّ هذا لا يوقظني ليلاً ، مُتسائلاً لماذا ، من قتلها.

Acaba sana intihar etmediğini söylesem kendini daha rahat hisseder misin, sana benim öldürdüğümü söylesem?
هل سيُشعركَ بالتحسُّن لو قلتُ لكَ أنَ أنها لم تنتحِر، و أنني أمرتُ بقتلِها؟

Bir kahraman oldugunu söylesem bunun hakkinda da bir yorumun olur.
,لكان لديك تعليقاً بشأن هذا لو قلتُ بأنه بطل لكان لديك تعليقاً بشأن هذا

Ichiou'nun Konsey'e karşı olanları yok etme dileğini yerine getirmek için bu fırsatı kullandığımı söylersem ne olur?
ماذا لو قلتُ لك أنّ أعضاء المجلس .. يرغبون بـ قتل الفصيل كامل ؟

Peki ya bunların barış amaçlı olduğunu söylersem?
ماذا لو قلتُ لكَ بأنّ كلّ هذا كان تقدمة سلام؟

Yine "Seni seviyorum" dersem bir yardımı dokunur mu?
هل سيكون مفيدًا لو قلتُ أنني أحبكِ ثانيةً؟

"Sana bir gün aşık olacağım" deseydim sana, mutlu olur muydun?
لو قلتُ أنني سأحبك يوما ما هل سيسعدك ذلك؟

Ben diyorsam bin kez daha üstünden geçeceğiz.
سنكرّر القول ألف مرة لو قلتُ ذلك.

Peki ya, sana yarın saat 16:30'da senin kusursuz eşin olması için bilimsel yollarla seçilmiş bir kadınla tanışabilirsin desem ne yapardın?
حسنٌ، ماذا لو قلتُ لك أن باستطاعتك مقابلة امرأة اختيرت بأسس علمية لتكون رفيقتك المثالية؟

Çok güzel desem vücudun karşımda durur musun?
لو قلتُ إنّ جسمكِ جميل فهل ستحقدين عليّ؟

Aklımdan geçmedi desem yalan olur hani.
سأكون كاذباً لو قلتُ لكِ بأنّني لم أفكر بذلك

Sana deli gibi aşığım desem, yalan olduğunu anlarsın ama sen her zaman ortak yönlerimizin olduğunu söylersin...
-معجبة بي لو قلتُ إني متيمة بك فستعرف أني أكذب -قلتَ أن هناك أشياء مشتركة بيننا

Dünyadaki her şeye sahip olabileceğini söylesem?
ماذا لو قلتُ إنّ بمقدوركَ أن تحظى بأيّ شيء في العالم بأسره؟

Ya sana kodu veremeyeceğimi söylesem?
ماذا لو قلتُ لك بأنني لا أستطيع أعطائك الشفرة؟

Cebimde öğle yemeğinden kalma bir elma olduğunu söylesem sana?
ماذا لو قلتُ لكِ أنّ معي تفّاحةً في جيبي من الغداء؟

Kiliseye gideceğimi söylesem ne yapardın?
فماذا ستقول لو قلتُ أنني ذاهبة إلى كنيسة؟

Peki ya bahsi geçen karakterin malum İngiliz özel ajanı olduğunu söylersem?
ماذا لو قلتُ لك أنّ الشخصيّة التي نتحدّث عنها هي عميل بريطانيّ سرّي؟

Beyler, önerinizle ilgilenmediğimi söylersem yalan olur.
سأكون كاذبا لو قلتُ أني لم أُعجب باقتراحكم

Peki size üzerinde kapasitör olan devre kartını nerede bulacağınızı söylersem...
إذن، لو قلتُ لك أين تجد دائرة كهربائيّة مع مُكثف عليها...

Evet dersem beni kendine yakın hissedip gitmeme izin verecek misin?
لو قلتُ نعم، هل سترأفُ عليّ وتتركني أذهب؟

Üç deseydim, bir yalancıymışım gibi hissedecektim. Sarhoştum.
لو قلتُ لكِ ثلاثة فسأشعر أنني كاذب لا أعرف لماذا ، لقد كنتُ مخموراً

Bu yüzden beni ilgilendiriyor diyorsam ilgilendiriyor.
.لذ لو قلتُ بأن ذلك يهمني , فإنه كذلك