"لو كنت أعرف" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilseydim
        
    • bilsem
        
    • Biliyorsam ne olayım
        
    • tanıyorsam
        
    Ya da o zaman kimden nefret ettiğimi bilseydim bunu yazmıyor olacaktım. Open Subtitles او ربما لم اكن لاكتب هذا لو كنت أعرف حينها من أكره
    İnanın bana, daha iyi bir yer olduğunu bilseydim onu oraya kendim götürürdüm. Open Subtitles عليك أن تصدقني ، لو كنت أعرف مكاناً فضل من هنا لأخذتها بنفسي
    Eğer bu bebeğin burada olduğunu bilseydim, bizi oradan daha çabuk çıkarırdım. Open Subtitles لو كنت أعرف بوجود هذه الحلوة هنا لكنتُ أخرجتنا من هنا أسرع
    Bir şey bilsem bile bunu neden sana söylemek isteyeyim ki? Open Subtitles حتى لو كنت أعرف, لِمَ أود أن أكون على استعداد للخيانة؟
    ~Keşke sevgilimin nerede olduğunu bilsem... ~...ona bir şemsiye göndermek isterim. Open Subtitles أتمنى لو كنت أعرف أين هو حبيبي لأرسل له مظلة
    Keşke o anın birlikte olduğumuz son an olduğunu bilseydim. Open Subtitles أتمنى لو كنت أعرف بأنها ستكون آخر مرة لنا سويّا.
    Sanırım nasıl oynandığını bilseydim biraz yardımı dokunurdu, değil mi? Open Subtitles كان من الأفضل لو كنت أعرف كيف تُلعب أليس كذلك؟
    Eğer onun kim olduğunu bilseydim şimdiye kadar çoktan ölmüştü. Open Subtitles لو كنت أعرف من هو.. لكان في عداد الموتى الآن.
    Ama bir iblis olduğunu bilseydim bunu yıllar önce yapardım. Open Subtitles لكن لو كنت أعرف أنك شيطان، لفعلت هذا منذ سنوات.
    bilseydim, söylerdim. Kimi suçlayacağımı bilmiyorum. Open Subtitles لو كنت أعرف لأخبرتك لا أعرف من هو المسئول فحسب
    bilseydim, söylerdim. Kimi suçlayacağımı bilmiyorum. Open Subtitles لو كنت أعرف لأخبرتك لا أعرف من هو المسئول فحسب
    bilseydim iki çiçek getirirdim, bilmiyorum, bir şeyler yapardım. Open Subtitles لو كنت أعرف ، كنت جلبت أزهارًا أو أي شيء
    Ve eğer evlenmek üzere olduğunu bilseydim buraya hiç gelmezdim. Open Subtitles و بالتأكيد ، لم أكن لأحضر إلى هنا لو كنت أعرف أنك ستتزوج
    Bu kadar güzel olduğunuzu bilseydim, size çiçek getirirdim. Open Subtitles لو كنت أعرف أنكِ بهذا الجمال لكنت احضرت معي بعض الأزهار
    Onu bilseydim, tuvalette ağlıyor olmazdım, değil mi? Open Subtitles لو كنت أعرف ذلك لما كنت هنا أبكي في الحمام، صحيح؟
    Seninle evlendiğimde bu kadar sıkıcı bir adam olduğunu bilseydim bütün o duygusal krizleri geçirmezdim. Open Subtitles لو كنت أعرف كم أنت رجل ممل عندماتزوجتك.. لما خضت كل هذه الأزمات العاطفية
    Bu kadar çok çatal olacağını bilsem kendi çatalımı getirmezdim. Open Subtitles لو كنت أعرف أن هناك العديد من الشوكات، لم أكن قد جلبت بلدي.
    Parama el koyacağını bilsem, gider mahsus bir kaza yaparım! Open Subtitles أليس ذلك عدلا؟ لو كنت أعرف انكم هتأخذوا المال لم أكن لأعمل حادث
    Keşke o taksi şoförünün adını bilsem. Ona bir şişe şarap gönderirdim. Open Subtitles أتمنى لو كنت أعرف اسم السائق لأرسل له زجاجة خمر
    Şaşkın! Böyle karşılayacağını bilsem, hiç söylemezdim. Open Subtitles هذا سخيف, لو كنت أعرف أن هذا سيكون رد فعلك لما أخبرتك
    - Biliyorsam ne olayım. Open Subtitles ما هو معك؟ اللعنة لو كنت أعرف.
    Şimdi... benim oğlanı tanıyorsam daha kahvaltı etmeyi akıl etmemiştir. Open Subtitles والآن.. لو كنت أعرف فتاي، فهو لما يفكر في الإفطار بعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more