"لو كُنت" - Translation from Arabic to Turkish

    • olsam
        
    • olsaydım
        
    • Bilseydim
        
    Ne var biliyormusun... Senin yerinde olsam burada yemek yemezdim. Open Subtitles أتعلمين , أنا لم أكُن لأموت هنا لو كُنت مكانك
    Hayatım, senin gibi pofuduk ve formsuz olsam çok daha kolay olurdu, Lisa. Open Subtitles الحياة ستكون جداً ابسط بكثير لو كُنت ضعيف و قبيح مثلك يا ليزا
    Senin yerinde olsam, o bursu kabul ederdim. Open Subtitles لو كُنت مكانكِ, و أود ان أغتنم هذه الزمالة.
    Ona bir şey söyleyecek olsaydım cesur olur ve ona... Open Subtitles لو كُنت أعني أي شيء لها فسأكون شجاعاً و هاهي الأغنية التي سأهديها لها
    Ona bir şey söyleyecek olsaydım cesur olur ve ona... Open Subtitles لو كُنت أعني أي شيء لها فسأكون شجاعاً و هاهي الأغنية التي سأهديها لها
    Çünkü kız arkadaşın ben olsaydım, seni her zaman öpmek isterdim. Open Subtitles لأني لو كُنت حميمتك فكُنت سأُقبلك طوال الوقت
    Eğer geleceğinizi Bilseydim, çorap giyerdim. Open Subtitles لو كُنت أعَرفَ بـ أنك ستأتي كُنتُ لبستُ الجواربَ.
    Keşke pamuk tarlasında olsam... Open Subtitles أتمنى لو كُنت في أرض القُطن, الأوقات القديمة لا يُمكن أن تُنسى
    Ve eğer... eğer ben tahkikat heyetinin yerinde olsam ona aynı soruyu sorardım. Open Subtitles لو كُنت أنا هيئة المُحلفين هذه لكُنتَ سألتهُ الأسئلة نفسها
    Adamlarım yaşasaydı kalabalığa saygıdan ötürü ben olsam bunu yapardım. Open Subtitles لسوف أفعل هذا لو كُنت مكانك إحتراماً للجُمهور. إن كان رجلى بقي على قيد الحساة.
    Adamlarım yaşasaydı kalabalığa saygıdan ötürü ben olsam bunu yapardım. Open Subtitles لسوف أفعل هذا لو كُنت مكانك إحتراماً للجُمهور. إن كان رجلى بقي على قيد الحساة.
    Yerinde olsam, bir daha limuzine bindiğimde arkada oturuyor olurum. Open Subtitles لو كُنت بمكانك في المرة القادمة، لأجلس على المقعد الخلفي لليموزين
    Şüpheli bir durum, Rae. Onun yerinde olsam ben de şüphelenirdim. Open Subtitles أنه لمشبوهة, راي لو كُنت مكانها سأشتبة بكم
    Sizin yerinizde olsam öncelikle işyerlerine giderek başlardım. Open Subtitles لو كُنت مكانكم ، لكُنت سأبدأ فى التواصل مع شركات الأعمال المحلية أولاً
    Keşke uyumuyor olsaydım. Belki kaçırılan kızı görürdüm. Open Subtitles أتمنى لو كُنت نائماً حينما جاء ذلك المخبول
    New York'ta olsaydım Sally Hershberger'da fön çektirir veya Bliss'te maske yaptırırdım. Open Subtitles لو كُنت في نيويورك كنت سأنفجر في محل سالي هيرشبيرغر أَو محل تجميل الوجه في بلس
    Keşke ben yapmış olsaydım. Bir daha aynısı yaşanırsa yanında olacağım. Open Subtitles أتمني لو كُنت فعلتها، لو حدث شئ كهذا لكِ ثانية، أُريد أن أكون مستعد
    - Tüm bildiğim, ben olsaydım erkek arkadaşın olmaktan gurur duyardım. Open Subtitles جل ما أعلمه هو أنه لو كُنت مكانه فسوف أكون فخور للغاية بكوني خليلكِ
    Yerinde olsaydım bunu kimseye söylemezdim. Open Subtitles كُنت لأبقي هذا الأمر سراً لنفسي لو كُنت مكانك
    O gün gitmesine engel olsaydım bugün hâlâ hayatta olurdu. Open Subtitles لو كُنت قُمت بإيقافه فى هذا اليوم من الرحيل كان ليكون مازال حياً
    Jenkins'in böyle bir kahraman olacağını Bilseydim, Open Subtitles لو كُنت أعلم أنه سيصبح بطلاً لما كُنت سكبت عليه قهوتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more