Ne var biliyormusun... Senin yerinde olsam burada yemek yemezdim. | Open Subtitles | أتعلمين , أنا لم أكُن لأموت هنا لو كُنت مكانك |
Hayatım, senin gibi pofuduk ve formsuz olsam çok daha kolay olurdu, Lisa. | Open Subtitles | الحياة ستكون جداً ابسط بكثير لو كُنت ضعيف و قبيح مثلك يا ليزا |
Senin yerinde olsam, o bursu kabul ederdim. | Open Subtitles | لو كُنت مكانكِ, و أود ان أغتنم هذه الزمالة. |
Ona bir şey söyleyecek olsaydım cesur olur ve ona... | Open Subtitles | لو كُنت أعني أي شيء لها فسأكون شجاعاً و هاهي الأغنية التي سأهديها لها |
Ona bir şey söyleyecek olsaydım cesur olur ve ona... | Open Subtitles | لو كُنت أعني أي شيء لها فسأكون شجاعاً و هاهي الأغنية التي سأهديها لها |
Çünkü kız arkadaşın ben olsaydım, seni her zaman öpmek isterdim. | Open Subtitles | لأني لو كُنت حميمتك فكُنت سأُقبلك طوال الوقت |
Eğer geleceğinizi Bilseydim, çorap giyerdim. | Open Subtitles | لو كُنت أعَرفَ بـ أنك ستأتي كُنتُ لبستُ الجواربَ. |
Keşke pamuk tarlasında olsam... | Open Subtitles | أتمنى لو كُنت في أرض القُطن, الأوقات القديمة لا يُمكن أن تُنسى |
Ve eğer... eğer ben tahkikat heyetinin yerinde olsam ona aynı soruyu sorardım. | Open Subtitles | لو كُنت أنا هيئة المُحلفين هذه لكُنتَ سألتهُ الأسئلة نفسها |
Adamlarım yaşasaydı kalabalığa saygıdan ötürü ben olsam bunu yapardım. | Open Subtitles | لسوف أفعل هذا لو كُنت مكانك إحتراماً للجُمهور. إن كان رجلى بقي على قيد الحساة. |
Adamlarım yaşasaydı kalabalığa saygıdan ötürü ben olsam bunu yapardım. | Open Subtitles | لسوف أفعل هذا لو كُنت مكانك إحتراماً للجُمهور. إن كان رجلى بقي على قيد الحساة. |
Yerinde olsam, bir daha limuzine bindiğimde arkada oturuyor olurum. | Open Subtitles | لو كُنت بمكانك في المرة القادمة، لأجلس على المقعد الخلفي لليموزين |
Şüpheli bir durum, Rae. Onun yerinde olsam ben de şüphelenirdim. | Open Subtitles | أنه لمشبوهة, راي لو كُنت مكانها سأشتبة بكم |
Sizin yerinizde olsam öncelikle işyerlerine giderek başlardım. | Open Subtitles | لو كُنت مكانكم ، لكُنت سأبدأ فى التواصل مع شركات الأعمال المحلية أولاً |
Keşke uyumuyor olsaydım. Belki kaçırılan kızı görürdüm. | Open Subtitles | أتمنى لو كُنت نائماً حينما جاء ذلك المخبول |
New York'ta olsaydım Sally Hershberger'da fön çektirir veya Bliss'te maske yaptırırdım. | Open Subtitles | لو كُنت في نيويورك كنت سأنفجر في محل سالي هيرشبيرغر أَو محل تجميل الوجه في بلس |
Keşke ben yapmış olsaydım. Bir daha aynısı yaşanırsa yanında olacağım. | Open Subtitles | أتمني لو كُنت فعلتها، لو حدث شئ كهذا لكِ ثانية، أُريد أن أكون مستعد |
- Tüm bildiğim, ben olsaydım erkek arkadaşın olmaktan gurur duyardım. | Open Subtitles | جل ما أعلمه هو أنه لو كُنت مكانه فسوف أكون فخور للغاية بكوني خليلكِ |
Yerinde olsaydım bunu kimseye söylemezdim. | Open Subtitles | كُنت لأبقي هذا الأمر سراً لنفسي لو كُنت مكانك |
O gün gitmesine engel olsaydım bugün hâlâ hayatta olurdu. | Open Subtitles | لو كُنت قُمت بإيقافه فى هذا اليوم من الرحيل كان ليكون مازال حياً |
Jenkins'in böyle bir kahraman olacağını Bilseydim, | Open Subtitles | لو كُنت أعلم أنه سيصبح بطلاً لما كُنت سكبت عليه قهوتي |