"لو لن" - Translation from Arabic to Turkish

• Eğer

Eğer araçlarımızı çalıştıramazsak, hareket kabiliyetimizi kaybederiz ve malzemelerimizin çoğunu kaybederiz.
لو لن نستطع تشغيل شاحناتنا، فلن نستيطع التنقل، وسنفقد معظم إمداداتنا.

Eğer beni bırakmazsan herkese bana banyoda yardım ederken uygunsuz yerlerime dokunduğunu anlatırım.
لو لن تتركيني سأخبر كلّ شخص انكي تمسّكيني بشكل غير ملائم وانتي تساعديني في الحمّام.

Eğer bu bloklardan daha iyi kurtulamazsanız otobüse binip eve dönelim daha iyi.
لو لن تستطيع القاتل او التحجيز عليه قالنصعد الى هذه الحافلة و نعود الى ديارنا

Cebimde bir silah var ve Eğer benimle gelmezsen beynini patlatacağım.
, لديّ مسدس في جيبي و لو لن تأتي معي، سأفجر رأسك

Eğer sen yapmayacaksan gidip ben yaparım.
لو لن تفعل هذا، انا سأذهب و افعلها بنفسى

Eğer ki biriyle zamanını paylaşamıyorsan, hayatını da paylaşamazsın.
لا يمكنكَ مشاركة حياتكَ مع أحدهم لو لن تتمكن من مشاركتهم أسرارك

Eğer polisler size dokunmuyorsa niye eskort işine girmeyi istiyorsun?
إذاً لو لن تزعجك الشرطة لما تريدين مرافقة للفتيات؟

Eğer bundan kurtulsan bile kimse öğrenmese bile daima bununla yaşamak zorunda kalacaksın.
حتى لو تفلتين من العقاب حتى و لو لن يكتشف احد

Eğer satın almayacaksan yerine koy, veya kafanı uçururum!
لو لن تشتري هذا الشيء، اتركيه، وإلا فجرت رأسك!

Eğer paranın geri kalanını ödeyemezsen, Bir çözüm bulmak zorunda kalacağız.
لو لن تستطيع الدفع فعلينا أن نجد حلا

Eğer bize bir ikinci şans vermeyecekseniz, hiçbirinizi tanımıyorum demektir.
لو لن تعطينا فرصة ثانية انا لا اعرف احد

Eğer oraya gidip, ağaçları almazsak, hepsini kaybederim.
لو لن نعود و نحضر هذه الأشجار هيا

- Buna yardım eden adam- - Eğer birey almayacaksanız, müşterilere yer verin lütfen.
... ـ هذا هو الرجل الذى ساعدنى فى ... ـ لو لن تشتروا أىّ شىء أرجوا أن تفسحوا مجالا ً للزبائن

Bu benim ailem. Eğer beni desteklemeyeceksen, sus.
هذه عائلتي لو لن تساندني , فلتصمت

Eğer kimseye bir şey söylemezsen, ben söyleyeceğim.
, لو لن تخبري أحداً فسأقول أنا

Eğer şimdi bana yardım etmezsen zamanı geldiğinde bana ihtiyacın olduğunda sakın geleyim deme.
, لو لن تساعدني الآن فعندما يحين الوقت . .

Eğer hiçbir şey dinlemezsen de şunu dinle.
حتى لو لن تنصت لأي شيءٍ آخر، أنصت لهذا...

Eğer hizmet alamayacaksam...
لو لن أَستطيعُ الحُصُول على الخدمةِ... .

Evet, Eğer biz onu rahat bırakırsak o da bizi rahat bırakır.
نعم,لو لن نضايقه لن يضايقنا