"لو هنالك" - Translation from Arabic to Turkish

    • varsa
        
    • bir
        
    En başında söylediğim gibi, eğer seçeneğimiz varsa, onları istiyorum. Open Subtitles و كما قلت سابقا لو هنالك أى خيارات فلتأتونى بها.
    Beni hemen affetmeni beklemiyorum ama şunu söylemek istedim eğer yapmamı istediğin bir şey varsa, yaparım. Open Subtitles لكنني أردّت القول. لو هنالك شيءٌ تريدين منّي فعله, سأفعله.
    Eğer yetersiz olduğumu düşünen varsa, her zaman maça hazırım. Open Subtitles لو هنالك أيّ مُعلّمين يخالون أنـّي غير أهلٌ للدريب فأنا مُستعد للتباري بأيّ وقت.
    Adamın işe yaradığı bir konu varsa o da aklını başka şeylerden almasıdır. Open Subtitles لو هنالك شيء واحد يجيد عمله هو ألهائك عن بعض الامور
    Keşke annesinin bileziği sattığını öğrenmeden bu işi halledebilmemizin bir yolu olsa. Open Subtitles اتمنى لو هنالك طريقة نستطيع فعل ذلك ومن دون معرفة اماندا بأن أمها فعلت هذا
    Öğrendiğim bir şey varsa o da kardeşime karşı bahse girmemektir. Open Subtitles لو هنالك شيءً وحيداً تعلّمته بحياتي، فهو ألاّ أراهن ضدّ نجاح أخي.
    Ya iki gruba da pazarlamanın bir yolu varsa? Open Subtitles ماذا لو هنالك طريقة لبيع كلتا المجموعتين؟
    Bak, şehirde başka bir vampir varsa, yarın hala burada olacak. Open Subtitles أنظر , لو هنالك مصاص دماء آخر بالبلدة فسيظل هنا حتى الصباح.
    Müzede o pezevengi seven biri varsa seni suçlayıp onu pişman etmeye çalışıyor. Open Subtitles لو هنالك شخص مثل ذلكالقوادالّذيبالمتحف.. يسيء من تقديركِ، فأجعليه يندم على ذلك.
    Eğer hiç şans bulamadığın ama her zaman yapmak istediğin bir şey veya olmak istediğin biri varsa... Open Subtitles لو هنالك شيء اردت دوماً ان تفعليه شخصاً ما اردت ان تكونيه و لم تُتاح لك الفرصة
    Zedd, ben de ailedenim. bir sorun varsa, yardım etmek isterim. Open Subtitles (زيد) ، أنا من عائلتكَ لو هنالك مشكلة ، فسأقدم المساعدة.
    Diyetine ara vereceğin bir zaman varsa... Open Subtitles - لو هنالك وقتاً يجدر أنّ تتخلّي بهِ عن حميتكَ ..
    Kahlan, eğer dünyada yaşayan bir Gece Perisi varsa onu bulacağız. Open Subtitles (كالين) ، لو هنالك حورية ليل واحدة حيّة بهذا العالم ، سنعثر عليها.
    Dinle, Şerif'le aram çok iyidir. Mason için yardım edebileceğim bir şey varsa edebilirim. Open Subtitles إنّي على علاقة وطيدة بمأمورة الشرطة لو هنالك ما يسعني فعله لإيجاد (مايسون) فسأفعله
    Eğer onu Klaus'u öldürmek için yardım etmeye ikna edebilecek biri varsa o da Elena'dır. Open Subtitles لو هنالك أحداً بوسعه دفعه لقتل (كلاوس)، فهي.
    Yani ya daha çok çocuğum varsa? Open Subtitles أقصد .. ماذا لو هنالك غيرة ؟
    Karanlık Rahibelerle baş edebilecek biri varsa o da Cara'yla Darken Rahl'ın oğludur. Open Subtitles لو هنالك من يحري أنّ يُخطف من قبل رّاهبات الظلمة فيجب أنّ If anyone could take on the Sisters of the Dark, إبن (كارا) و (داركن رال).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more