"ليحل" - Translation from Arabic to Turkish

• yerini
• çözmek
• yerime
• alacak
• çözerdi
• çözmeye
• yerine geçmesi için

Eğer kaybedersen, yerini alacak yeni bir galip olacak.
لتجد مقاتلين جدد، فإن خسرت فسيكون هناك منتصرا جديداً ليحل محلك

Yok, ama gün kararana kadar onun yerini alacak ve senin senaryonu yazacak birini bulmaya niyetim var.
كلا، لكن لدي النية بالعثور لك على كاتب مخرج قدير ليحل مكانه قبل الغروب

onu bir psikiyatriste göndermek istemediğim ve sorunlarını ilaçla çözmek istemediğim için mi?
لأني لم أرد أن تقابل طبيب نفسي ليحل مشكلتها بالأدوية؟

En fazla iki gün içinde de, yerime başkası geçer.
لن يمر سوى يومين ليرسلوا رجل آخر ليحل مكاني

Daha fazla enerjim kalmadı ve yerimi alacak pekçok yetenekli insan var.
أنا لم يعد لديهم الطاقة وهناك العديد من الموهوبين ليحل محل لي.

Genellikle bu, olayı çözerdi ama alkolün bile çözemeyeceği başka bir problem ortaya çıktı.
حسناً، قف عادةً، كان هذا ليحل الآمر لكن اتضح أن هذة مشكلة لا يستطيع حتى الكحول حلها

Bakın. Sherlock Homo "Eş cinsel Kazağın Sırrı"nı çözmeye gelmiş.
الجميع، إنظروا، (شارلوك "المتشرد") هنا ليحل قضية الشاذ المتعرق

Dünyanın Rod Garrett'tan kurtulması 7 yıl sürdü ve 15 dakika sonra yeni biri onun yerini almak üzere ortaya çıktı.
لقد استغرق العالم 7 سنوات ليتخلص من رود غاريت و بعد 15 دقيقة يظهر واحد جديد ليحل محله

Babamdan hiç görmediğim sevgi ve ilginin yerini doldurmak için hayatım boyunca alkol kullandım.
ليحل محل الحب و الاهتمام الذي لم أتلقاه أبداً من والدي

Kendisinin yerini alabilecek birini bulabileceğini mi düşünüyor?
تظن أن بإمكانها العثور على شخص ليحل محلها؟

Ziva'yı, İsrail'e bir ipucu takibi için McGee'yi de bodruma şifre çözmek için gönderdin.
لقد أرسلت زيفا إلى إسرائيل لتتعقب هدفا أرسلت مكغي إلى الطابق السفلي ليحل الشفرات

Karışık bir matematik problemini çözmek için Han'a ihtiyacı var?
يحتاج هان ليحل له مسألأة رياضيات معقدة ؟

İngiliz donanmasının seyrüsefer sorunlarını çözmek için bilimsel keşifler yapması talep edildi.
رحلات إستكشاف علمي ليحل مشاكل إبجار تواجه البحرية البريطانية

Ama işim bitmişti. yerime başka biri geçebilirdi.
ولكن كان موعدي يا جايلز شخصاً آخر كان ليحل محلي

Benim yerime birini gönderdiler.
أرسلوا أحدهم ليحل محلى حسنا سيرسلوا شخص ما ليحل محله

Ne yaptın, bu tüm problemimi çözerdi.
ماذا؟ كان ليحل هذا كل مشاكلي

Muhakkak bu senin için bir çok problemi çözerdi.
من المؤكد أن ذلك ليحل مشاكلك

Buraya bir cinayeti çözmeye gelmiş.
وهو هنا ليحل جريمة قتل

O halde onun yerine geçmesi için kimi getirirsin?
-إذا من الذي يجب أن يأتي ليحل مكانها ؟ -نحن الخمسة الغير مرغوب بهن