"ليرى" - Translation from Arabic to Turkish

    • görmek için
        
    • görmeye
        
    • diye
        
    • görecek
        
    • bakmak için
        
    • görseydi
        
    • görmesine
        
    • görmesini
        
    • görebilseydi
        
    • görme
        
    • görebilir
        
    • göremeyecek
        
    • görmesi için
        
    • görebilmek için
        
    • görsün
        
    Beni izlemiyor, sizi izliyor beni izleyip izlemediğinizi görmek için. Open Subtitles انه لا يراقبنى, انه يراقبكم انتم ليرى ان كنتم تشاهدوننى
    Patlamayı duydu ve ne olduğunu görmek için içeri koştuysa, niçin silahını çekmedi? Open Subtitles لو سمع انفجار وذهب ليرى ما حدث لماذا لم يأخذ سلاحه معه ؟
    Her an sahneye çıkmaya ve Kenny van Heffington'ı görmeye gelmiş seyircilerin hayal kırıklığını görmeye hazır olmak zorundasın. Open Subtitles لتخرج و تواجه جمهورا خائب الظن و الذي كان متواجدا ليرى كيني فان هيفنغتون الرجل الذي اشترينا منه التأمين؟
    - Bir saniyeliğine gidiyorum hemen odana çekmecelerini karıştırsın diye bir oğlan alıyorsun. Open Subtitles تحضرين فتى إلى هنا ليرى خصوصياتك أمي ، أيمكنك أن تمهلينا لحظة ؟
    Bu fırlatış zamanını kaçırırlarsa, bir sonrakini görecek kadar yaşamayacaktı. Open Subtitles إذا فوتَ موعد الإطلاق هذا, فإنهُ لن يعيش ليرى التالي
    Bu ahmak büyük köpekbalıları görmek için büyük para ödedi. Open Subtitles لقد قام هذا الغبي بدفع النقود ليرى أسماك قرش كبيرة
    Ve araba yaklaşırken arabanın önünde durmuş sırf ne olacağını görmek için. Open Subtitles و عندما أقتربت السّيارة منه، خرج .من الحفرة أمامها ليرى ماذا سيحصل
    Neden her şeyin plana uygun gittiğini görmek için beklememiş? Open Subtitles لماذا لم ينتظر ليرى أن كل شيء جرى وفقا للخطة؟
    Tepkilerini görmek için üstlerine ışık tutuyordu. TED ‫ويسلط الضوء عليها‬ ‫ليرى إن كانت ستستجيب.‬
    Kaçıp kaçmayacaklarını görmek için sıcak maşa tutuyordu. TED ‫وكان يضع نبات كنيفوفيا بجانبها‬ ‫ليرى إن كانت ستبتعد.‬
    ...kızı ona kalacak bir yer verir mi görmeye gitti. Open Subtitles لقد ذهب ليرى إن كانت إبنته ستعطيه مكان ليبقى فيه
    Evi görmeye gelen ilk çifti bir güzel parça pinçik ediyorsun, tamam mı? Open Subtitles أول ثنائي يأتي ليرى المنزل أفعل شيئا ما إذبحهم على سبيل المثال ؟
    O buraya sizin gücünüzü görmeye gelmedi. Open Subtitles لم يقطع كل هذه المسافة ليرى كفاءة إدارتك.
    Bu yıl 2 Ocak tarihinde, bu köyde yaşayan yaşlı bir adam yakın zamandaki fırtınadan kıyıya ne vurdu diye bakmak için dışarı çıktı. TED في يوم 2 يناير من هذه السنة، خرج عجوز يعيش في القرية ليرى ما ألقته المياه إلى الشاطئ بعد العاصفة الأخيرة.
    Evde misin diye, her gün aradı. Open Subtitles لقد كان يتصل طوال هذا الأسبوع ليرى إن كنت قد عدت أم لا
    Böylece bu çevrecilik trendinden kimin daha fazla para kazandırabileceğini görecek. Open Subtitles ليرى أيها يستطيع أن يجني ربحاً أكثر من هذا الاتجاه البيئي
    Kurbanın e-postalarına bakarken bir başkasının, kendi e-postalarına bakmak için cesedi bulmanızdan 38 saat önce bilgisayarı kullandığını buldum. Open Subtitles عندما تحققت من رسائل الضحية وجدت أن أحد غيرها استعمل الكمبيوتر ليرى رسائله قبل 38 ساعة من اكتشاف الجثة
    Üniversitede ilk günümm. Babam hayatta olsaydı da görseydi keşke. Open Subtitles أول يوم لي في الجامعة تمنيت لو أبي حيّاً ليرى هذا
    İnsanların dünyayı tamamen farklı görmesine yol açan düşünceler ve hisler gerçekten nelerdir? TED ما هذا الذي يجعل شخص ما يفكر ويشعر بما يقوده ليرى العالم بطريقة مختلفة تمامًا؟
    İç güzellikleri görmesini sağladım, fiziksel olarak çekici olmayanlarınkini bile. Open Subtitles لقد ساعدته ليرى الجمال الداخلي لكل الناس بما فيهم من تظنهم ليسوا جذابين جسدياً
    Keşke baban da bunu görebilseydi. Open Subtitles ليت والدك كان هنا ليرى هذا واجعله يفتخر بك
    Dünyanın bu şirketin yeni yüzünü görme zamanı. Open Subtitles لقد حان الوقت ليرى العالم الوجه الأخر لهذه الشركة.
    EKG pbrrrh olur, böylece doktorlar da bu devasa anormallikte EKG'yi görebilir. TED تخطيط القلب يختل ليرى الدكاترة تخطيط القلب الغير طبيعي نهائياً
    Ama ilk seçtiği erkek bütün bunları göremeyecek kadar uzakta. Open Subtitles لكن ذكرها الأول المعترَف به ليس بمقربة ليرى كل هذا،
    Bilirsin işte korkusuz liderinin ışığı görmesi için arkadaşınla görüşürsün. Open Subtitles تعرف.. ساعد رئيسك الشجاع ليرى المحاسن في صديقه الجديد النائب
    Gezegeni o kadar küçükmüş ki diğerini görebilmek için sandalyesini biraz kaydırması yetiyormuş. Open Subtitles كوكبه كان صغيراً جداً كل ما كان عليه فعله أن يحرك كرسيه بعض الخطوات ليرى غروباً آخر.
    Beni başka bir erkekle görsün ki onu unuttuğumu anlasın istiyorum. Open Subtitles أردته أن يراني برفقة رجل ليرى أني تخطيته كليًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more