"ليساعدنا في" - Translation from Arabic to Turkish

• için
• bize

ya da ne zaman çalacağını. Şimdi perdeden başlayalım. Yardımcı olması için, piyanoyu örnek alabiliriz fakat bu sistem düşünebileceğiniz neredeyse tüm enstrümanlarda aynıdır.
أو متى يجب أن يعزفها. فلنبدأ بالنغمة. سوف نستخدم البيانو ليساعدنا في الشرح، ولكن هذا النظام يعمل لأي آلة موسيقية أخرى.

Toplumumuzun, geçmiş zaman toplumları gibi çökmesini engellemek için öğrenebileceğimiz hangi dersler vardır?
ما الذي يحمله لنا الماضي لنتعلمه ليساعدنا في تفادي الإنتكاس او الإنهيار بالطريقة التي إنهارت بها المجتمعات في الماضي؟

Peki, biz için kullanılan çok daha ince olduğu, ama ben bize bir iksir yapmak için burada bir şey bulabiliriz emin.
حسناً ، إنه أنحف بكثير مما اعتدنا عليه لكنني متأكدة من أننا سنجد شيئاً ما هنا ليساعدنا في صنع جرعة

Eğer yetenek bölümü için bize biri yardım etmezse.
ليس اذا لم نجد شخصاً ليساعدنا في جزء من موهبتنا

Hangi akıllı bize yardım eder ki?
من سيكون مجنونا كفاية ليساعدنا في هذه الفوضى؟

Bütün hafta okulda olur, haftasonları dükkanda çalışmak için buraya gelirdi.
هو يدرس طوال الاسبوع ثم يرجع إلى البيت في نهاية الأسبوع ليساعدنا في المخزن

Kızı bulmak için, Adamı ikna etmeliyiz.
سنقنع هذا الرجل ليساعدنا في العثور على داون

Ama diğer tarafa inebilmek için halat ya da ip gibi bir şeye ihtiyacımız var.
لكننا سنحتاج إلى حبل مثل سلم ، ليساعدنا في النزول عند الجانب الآخر

Belki o Sateda onurunu Ronon'ı bulmak için kullanabiliriz.
ربما يمكننا استخدام احساس استادين بالشرف ليساعدنا في ايجان رونين

Arama için hava desteği isteyeceğim.
سأطلب العون من الدعم الجوي ليساعدنا في البحث

Sorunumuzla başa çıkmak için 12 seanslık terapi grubuna gidiyoruz.
أتعرف, نحن مرتبطون ببرنامج من 12 خطوة لأشخاص مجهولين ليساعدنا في التعامل مع مشاكلنا

Sen git. Yardımcı olması için biraz daha şarap getireyim.
اذهب، وسوف أجلب المزيد من النبيذ ليساعدنا في مسعانا

Yeniden birleşmemiz için bir hakeme ihtiyacımız yok.
هي الكلمة المهمه هنا لسنا بحاجه لأحد ليساعدنا في رجوع سحر علاقتنا

Belki yolumuzu bulmak için onu kullanabiliriz.
ربما يُمكننا أن نستخدم هذا ليساعدنا في إيجاد حلاً.

Bakın, lütfen, milleti buradan çıkarmak için yardımınıza ihtiyacımız var.
إنصت ؛ أرجوكم ؛ نحن بحاجة يا رفاق لمجلس.. ليساعدنا في الخروج من هنا.

Onu güçlendirmemize yardım edecek bir metal ustası ve denge ağırlığı için birkaç çanta ayarlayacak bir terzi bulmak için komşu ilçeye gideceğiz.
إننا ذاهبون إلى البلدة المجاورة بحثًا عن حدّاد يعيننا على تقويتها و خيّاط ليساعدنا في تصميم أكياس ثقل مُوازن

Umarım, aynı etkilerden mustarip olan kişileri de tedavi etmek için...
و نأمل، أننا تعلمنا ما يكفي ليساعدنا في علاج

Sadece vücut zırhı konusunda bize yardım etmesini istiyordum.
كنت أقنعه بالتطوع ليساعدنا في وقاية الجسم