"ليست الطريقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yol değil
        
    • yolu değil
        
    • böyle olmaz
        
    • bu şekilde
        
    • yolu değildir
        
    • şekilde olmaz
        
    • şekilde değil
        
    • yöntemi değildir
        
    Bak, eğer içgüdülerin bu yol yol değil diyorsa, ben daha-- Open Subtitles أنظري، إن كانت غريزتك تخبرك أنها ليست الطريقة المناسبة، أنا لن..
    Bak, eğer içgüdülerin bu yol yol değil diyorsa, ben daha-- Open Subtitles أنظري، إن كانت غريزتك تخبرك أنها ليست الطريقة المناسبة، أنا لن..
    Ama eğer dikkat çekmek istiyorsan, bu onu elde etmenin bir yolu değil. Open Subtitles لكن، إذا شعرتِ بأنك تحتاجين اهتماما أكثر فهذه ليست الطريقة لتحصلي على ذلك
    Amca, lütfen. böyle olmaz. Sadece konuştu. Open Subtitles خالي من فضلك، هذه ليست الطريقة الصحيحة، إنها مجرد كلمات
    bu şekilde yapamazsın! Bu çözüm değil! Çık şu arabadan! Open Subtitles هذه ليست الطريقة، أنها ليست الطريقة اخرج من السيارة، هيا
    Ama, ben düşünüyordum da, belki de bu programımızı bitirmenin en iyi yolu değildir. Open Subtitles لقد كنت أفكر ربما ليست الطريقة المثالية لإنهاء البرنامج
    Yapmamız gereken çok şey var fakat bu şekilde olmaz. Open Subtitles أمامنا الكثير لننتدبّره و هذه ليست الطريقة الصحيحة للقيام بذلك
    Şiddetten ve silahlardan anlamıyorum, senin anladığın şekilde değil. Open Subtitles أنا لا أفهم حقا أي شيء عن الأسلحة والعنف , ليست الطريقة لديك
    Korkaklar gibi saklanmak Amazonların yöntemi değildir. Open Subtitles إخفاء مثل الجبناء ليست الطريقة الأمازون.
    Bu yöntem bir geni "susturmak" için yeterli olabilir ancak genomu değiştirmek için tercih edeceğimiz bir yol değil. TED وربما تكون طريقة مقبولة للقضاء على مورثة ما، لكنها ليست الطريقة التي نريدها بالفعل من أجل تعديل الجينوم.
    Fakat bu, iş yapmak için uygun bir yol değil. Open Subtitles لكنها ليست الطريقة الصحيحة في مجال العمل
    Belki de sessiz kalmak en iyi yol değil. Open Subtitles ربما الاحتفاظ بالاسرار ليست الطريقة السليمة
    Hazır giyim, tasarım dünyasındaki tek yol değil. Open Subtitles الملابس الجاهزة ليست الطريقة الوحيدة للتصميم
    Kız arkadaşının babasında iyi bir izlenim bırakmak için çok da iyi bir yol değil galiba. Open Subtitles أدرك أن هذه ليست الطريقة المثلى لترك انطباع جيد إلى والد عشيقتك
    Beni biraz kapalı olduğumu düşünmeye sevk ettin ve bu, yeni hayatımıza başlamak için en iyi yol değil. Open Subtitles ذلك دعاني للتفكير .. ربما أنا مغلقة قليلاً وهذه ليست الطريقة الأفضل لنا
    Bir polis aracı çalmak, yolculuğumuza başlamanın pek uygun bir yolu değil. Open Subtitles سرقة عربة شرطة ليست الطريقة المقبولة لبدء رحلتنا
    En azından kabul et, yapacağını söylediğin şey, öfkenle baş etmenin yolu değil. Open Subtitles على الأقل اعترف بأن هذه ليست الطريقة الصحيحة التي يمكنك التعامل بها مع غضبك الطريقة التي قلت بأنك ستتعامل بها
    Ayrıca bu iş böyle olmaz Thad! Open Subtitles بالاضافة الى هذه ليست الطريقة هذا يعمل, ثاد.
    Benden kurtulmaya çalışıyorsan böyle olmaz. Open Subtitles إذا كنت تحاولين التخلص مني فهذه ليست الطريقة الصحيحة
    Belki de, yok etmek bu savaşı durdurmanın tek yolu değildir. Open Subtitles ربما الإبادة ليست الطريقة الوحيدة لإيقاف هذهِ الحرب
    Hayır. Hayır. bu şekilde olmaz. Open Subtitles لا هذه ليست الطريقة التي تسير بها الأمور
    Ama benim hatırladığım bu şekilde değil. Open Subtitles إنه فقط هذه ليست الطريقة التي أتذكر بأنني سمعتك بها
    Bu Spartalılar'ın kutsal festivallerden kaçış yöntemi değildir. Open Subtitles -هذه ليست الطريقة الاسبرطية لتجاهل المهرجان المقدس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more