Bu bir savaş değil. Bir kapris veya kan davası. | Open Subtitles | إنها ليست معركة أو نزوة أو انتقام |
Bu bir savaş değil ve onlar da adam değil. | Open Subtitles | تلك ليست معركة و هؤلاء ليسوا رجالا |
Bu fiziksel bir savaş değil. Psikolojik bir savaş. | Open Subtitles | أنّها ليست معركة جسديّة، بل نفسيّة. |
Biliyorum, ama bu büyülü komitenin savaşı değil. Bizim savaşımız. | Open Subtitles | أعلم ، لكنها ليست معركة المجتمع السحري إنها معركتنا نحن |
Hayır, bu kötülük ile iyiliğin savaşı değil. | Open Subtitles | كلا, أنّها ليست معركة بين الخير والشر |
Bu bir savaş değil. Ümitsiz vaka. | Open Subtitles | تلكَ ليست معركة بل هي قضيه خاسرة |
- Bir savaş değil bu bayım. | Open Subtitles | هذه ليست معركة يا سيدي |
Bu adil bir savaş değil. | Open Subtitles | هذه ليست معركة عادلة. |
Adil bir savaş değil ki. | Open Subtitles | إنها ليست معركة عادلة |
Ve, uh bu yaptığınız savaş değil. | Open Subtitles | وهذه ليست معركة! |
Bu bir savaş değil, efendim. | Open Subtitles | -هذه ليست معركة |
Bu adil bir savaş değil, Steve. | Open Subtitles | (اعني,انها ليست معركة عادلة يا (ستيف |
Bu bir savaş değil. | Open Subtitles | هذه ليست معركة |
Bu savaş değil, Wiglaf. | Open Subtitles | هذه ليست معركة (ويجلاف) |
Arthur, bu Roma'nın savaşı değil. | Open Subtitles | آرثر،هذه ليست معركة روما |
Bu bir özgürlük savaşı değil, Khaled. | Open Subtitles | هذه ليست معركة من أجل الحرية يا "خالد" |