Polis aptal değil. O gemiye binmeden önce yüzde yüz yakalanacaktır. | Open Subtitles | الشرطة ليسوا أغبياء, بالتأكيد سوف يمسكون به قبل أن يركب القارب |
Tekneyi kaybetmek büyük bir hata. Ayrıca Arikara'lar o kadar aptal değil. | Open Subtitles | ،أن ترك القارب يعتبر خطأ فادح بالإضافة هنود الحمر ليسوا أغبياء |
Büyükler onları aptal değil, sarhoş sansınlar. | Open Subtitles | لأن بسهولة أى مسئول فى الشرطة سيعرف أنهم سكارى ,إنهم ليسوا أغبياء |
aptal değiller, onlardan ne beklediğimizi biliyorlar. | Open Subtitles | إنهم ليسوا أغبياء يعلمون تماما ما نتوقّعهم منهم |
Ne keşfettiğini düşünürsen düşün, onlar aptal değiller. | Open Subtitles | مهما كان ما تعتقد إنك اكتشفت، فهم ليسوا أغبياء |
Erkekler kadar ve aptal değildir daha duyarsız kızlar düşünüyorum. | Open Subtitles | كما ترين, الرجال ليسوا أغبياء وغير حساسين كما تظن الفتيات. |
Herhalde pornografi senaristleri aptal değildir. | Open Subtitles | كتاب سيناريو الأفلام الإباحية ليسوا أغبياء |
salak değil millet. | Open Subtitles | لا تقومي بقلبهم فحسب، أولئك الرجال ليسوا أغبياء |
lRA aptal değil. Beni buraya kadar takip etmezler. | Open Subtitles | ليسوا أغبياء في الجيش الجمهوري الإيرلندي ، لن يتبعوني إلى هنـا |
Bu çocuklar aptal değil. her şeyi yapabilir... | Open Subtitles | هولاء الأطفال ليسوا أغبياء هم يستطيعوا أن يفعلوا كل شيئ |
Çinliler aptal değil. Bununla ilgilenmezler. | Open Subtitles | التي ماتت بالماء الصينيين ليسوا أغبياء ليشتروا هذا |
Tekneyi kaybetmek büyük bir hata. Ayrıca Arikara'lar o kadar aptal değil. | Open Subtitles | أن ترك القارب يعتبر خطأ فادح، بالإضافة هنود الحمر ليسوا أغبياء |
İnsanlar buna farklı anlamlar yükler. Hiçbiri aptal değil. | Open Subtitles | الناس ستقرأ الامور من خلال الاشياء الناس ليسوا أغبياء |
Köy halkı araziye izinsiz girecek kadar aptal değil. | Open Subtitles | القرويون ليسوا أغبياء كفاية ليتسللوا إلى هنا. |
Misal sınır devriyesi. Çok şey kaçırıyorlar ama aptal değiller. | Open Subtitles | أقصد، يغفل حرس الحدود .عن الكثير، لكنهم ليسوا أغبياء |
aptal değiller, başka şansları yok. | Open Subtitles | انهم ليسوا أغبياء. لقد حصلت على أي مسرحية أخرى. |
Ruslar kendi elçiliklerinden hamle yapacak kadar aptal değiller. | Open Subtitles | الروس ليسوا أغبياء يمكنهم فعل خطوته من سفارتهم |
İlki, çocuklar aptal değildir. Onlar sadece çocuk. | Open Subtitles | حسناَ ، أوّلاً وقبل كلّ شيء، الأطفال ليسوا أغبياء إنّهم مجرّد أطفال |
Bak, tam olarak emin değilim ama müze müdürleri aptal değildir. | Open Subtitles | والآن، أنظر. أنا لست متأكداً من ذلك، لكن أمناء المتحف ليسوا أغبياء |
Çünkü jüridekiler salak değil, söylediğin şeyden bir anlam çıkarma yetkileri yok, bu yüzden yapmayacaklar. | Open Subtitles | لان هيئة المحلفين ليسوا أغبياء وهم غير مصرحين لأستدلال بأي شي قلتيه لذا لن يفعلوها |
Onlar aptal, bencil, açgözlü, korkak, dar görüşlü solucanlar değiller. | Open Subtitles | ليسوا أغبياء أو أنانيين أو طماعين أو جبناء أو خسيسين! |