Böyle bir şeye hazır değiller. Onlar sadece çocuk. | Open Subtitles | أنهم ليسوا مستعدين لشئ مثل هذا , أنهم مجرد أطفال |
Buna hazır değiller. Onlar daha çocuk. | Open Subtitles | إنهم ليسوا مستعدين لشيء مثل هذا إنهم مجرد أطفال |
Üç hafta içinde ilk dolunayda gidiyorlar.hazır değiller. | Open Subtitles | سيغادرون بعد ثلاث أسابيع مع أول إكتمال للقمر ، ليسوا مستعدين بعد |
- hazır değiller, Richie. - O zaman hazırlanmaları gerek. | Open Subtitles | هم ليسوا مستعدين ياريتشي حسناً, يجب ان يكونوا مستعدين |
Anlaşılan, Cazibeye Direnmek henüz hazır değil. | Open Subtitles | حسنا، يبدو أن مقاموة الاغراءات ليسوا مستعدين تماما. |
Dünya yönetişimi konusunda pek hazır değiller. | Open Subtitles | وفي مسائل إدارة العالم هم ليسوا مستعدين بعد. |
Ve görüldüğü gibi bu robotlar dünyayı ele geçirmek için henüz hazır değiller, ama düzenli olarak nasıl ileri gidebileceklerini öğreniyorlar, ve bunu kendi kendilerine yapıyorlar. | TED | ويمكنكم رؤية أن هؤلاء الآليين ليسوا مستعدين للسيطرة على العالم بعد، إلا أنهم يتعلمون تدريجيا كيف يتحركون للأمام ويقومون بذلك وحدهم |
Tıpkı stajyerler gibi onlar da gerçek dünyaya hazır değiller. | Open Subtitles | كالأطباء المقيمين... إنهم ليسوا مستعدين للعالم الحقيقي... |
Vazgeçiyorlar ha? Henüz hazır değiller ve hazır olana dek harekete geçmeyecekler. | Open Subtitles | ليسوا مستعدين بعد ولن يقوم بأي خطوة |
Henüz bunu tartışmaya hazır değiller. | Open Subtitles | و ليسوا مستعدين لمناقشة هذا الآن |
Henüz bunu tartışmaya hazır değiller. | Open Subtitles | و ليسوا مستعدين لمناقشة هذا الآن |
hazır değiller. - Öyleyse onları hazırla. | Open Subtitles | أنهم ليسوا مستعدين بعد - أذن أجعلهم مستعدين - |
Ama henüz hazır değiller. | Open Subtitles | لكنهم ليسوا مستعدين بعد |
Winstonlar mahkemeye vermek için henüz hazır değiller ama hâlâ kızgınlar. | Open Subtitles | عائلة (وستن) ليسوا مستعدين للمقاضاة بعد لكنهم مازالوا غاضبون بالرغم من ذلك |
Daha hazır değiller işte. | Open Subtitles | انهم ليسوا مستعدين بعد. |
hazır değiller. Daha... | Open Subtitles | انهم ليسوا مستعدين انهم لا يملكون ... |
- Rheda, henüz buna hazır değiller. | Open Subtitles | ريدا) انهم ليسوا مستعدين لهذا) |
Elimizden geleni yaptık ama polisle görüşmeye hazır değil. | Open Subtitles | حاولنا قدر الممكن لكن ليسوا مستعدين للتحدث للشرطة |
Bazıları uyanmaya hazır değil. | Open Subtitles | بعض الأناس ليسوا مستعدين للاستيقاظ |