Öldürüldü. Ama konu bu değil. | Open Subtitles | تَمَّ طَعنُه، لكن ليسَ هذا المُهِّم |
Hayır, kastettiğim bu değil. | Open Subtitles | كلا، ليسَ هذا قصدي على الإطلاق |
Kastettiğim bu değil ama şansını zorluyorsun. | Open Subtitles | .ليسَ هذا ما عنيته لكنكَ تخفي أمراً ما |
Pardon, senin sorduğun bu değildi sanırım. | Open Subtitles | آسف، ليسَ هذا ما كنتم تسألونه. |
Demek istediğim bu değildi. | Open Subtitles | ليسَ هذا ما قصدتُه |
İstediğim bu değil. | Open Subtitles | ليسَ هذا ما أريد |
Demek istediğim bu değil. | Open Subtitles | ليسَ هذا ماقصدته. |
Ama hayır anne, sebebi bu değil. | Open Subtitles | أمي، لا، ليسَ هذا السبب، |
O da, "Demek istediğim bu değil." dedi. | Open Subtitles | ثم قالت لي " ليسَ هذا ما كنت أقصده " |
Hayır bu değil, hayır. | Open Subtitles | ليسَ هذا. إنهُ... كلا. |
Söz verdiği şey bu değil! | Open Subtitles | ليسَ هذا ما وعدَ بِه! |
İşim bu değil benim. | Open Subtitles | ليسَ هذا عملي |
- Bahsettiğim şey bu değildi. - Bahsettiğin şeyi ben anladım. | Open Subtitles | ليسَ هذا ما قصدت - أعلمُ ما تقصد - |